- İstanbul?a bakıyorduk denizden. Bizim İstanbulumuza, çalınmış hayallerin şehrine... Talan edilen anıların başkentine... Yağmalanmış mutlulukların payitahtına... Kırılmış umutların kalesine... Kederlerin kraliçesine... Zorbalığın ele geçirdiği güzelliğe... Sinsiliğin bayrak diktiği zarafete... Aç gözlülüğün işgal ettiği berekete... Kendi kanımızı sunmaktan başka çaremiz kalmayan şehrimize; sokağımıza, bahçemize, evimize, mezarımıza
- "O milletler kapışmasında, o siyaset hengamesinde vatan allak bullak olurken, aynamın kenarında, arada bir gözüme ilişen bir kartpostal değildin sen. İçten içe sızlayan bir kalp ağrısıydın ki, sadece o debdebeli günleri değil, bütün bir ömrü benimle birlikte yaşayacaktın. "
- Senin suçun değil, bütün yetişkinlerde oluyor. İnsanlar büyüyünce hislerine duydukları güven azalıyor. Görmedikleri, dokunmadıkları, işitmedikleri, koklamadıkları, tatmadıkları şeylere inanmıyorlar. Hayal kurma yeteneğini kaybediyorlar. Mucizelerin gerçek olamayacağını düşünüyorlar. Sen de öyle oldun.
- Ya olduğun gibi görün, Ya göründüğün gibi ol. Şefkatte, merhamette güneş gibi ol. Ayıpları örtmekte gece gibi ol. Keremde cömertlikte akarsu gibi ol. Hoşgörüde deniz gibi ol. Öfkede, asabiyette ölü gibi ol. Ya olduğun gibi görün, Ya göründüğün gibi ol.
- Büyükbabama Fırat nedir? diye sorduğunuzda, ?Gündüzleri sevgilinin gözlerini yansıtan ışıktır' derdi. 'Geceleriyse sevgilinin çözülmüş siyah saçları'.
- İnsan, tarihin rüzgarı karşısında okyanusa dönüşmüş bir ceviz kabuğu gibidir. Ne kadar şuurlu davranmaya çalışırsa çalışsın kaderi dalgaların insafına kalmıştır.
- 'Bizim Osmanlı aydınları Paris'te iki meseleye çok şaşırırlar; ilki kadınların garsonluk yapacak kadar hayatın içinde oluşuna, ikincisi ise,' eliyle hemen karşımızda dikilen Auguste Comte heykelini işaret etmişti. 'Böylesi anıtlara. İkisi de bize çok yabancı. İlerleme bir zaman meselesidir aziz kardeşim, eşitlik ve güzelliğin toplumumuzda vazgeçilmez değerler olabilmesi için epeyce zamana ihtiyacımız var.'
- Şahane bir aşk ,çoğu zaman harcanmış bir hayat demektir.
- "Aşk yaşamı, cinayet ölümü sıradanlıktan kurtarır."
- "ÇARESİZLİK İNSANI AŞAĞILIK BİR MAHLUKA DÖNÜŞTÜRÜYOR."