- Klasikler, haklarında asla "okuyorum" sözünü değil, genellikle "yeniden okuyorum" sözünü işittiğimiz kitaplardır.
- Gençlik, her deneyime olduğu gibi, okumaya da özel bir tat ve özel bir anlam yükler; olgunluk çağımızda ise, birçok ayrıntı ve düzeyi ve ek anlamları fark ederiz (fark etmemiz gerekir).
- Bir klasik, söyleyecekleri asla tükenmeyen bir kitaptır.
- Baldıran hazırlanırken, Sokrates flütle yeni bir ezgi öğreniyormuş."Ne işine yarayacak?" diye sormuşlar."Ölmeden önce bu ezgiyi öğrenmeye" demiş.
- "Duygularımız renksizleşiyor, köreliyordu, çünkü kendimizi kötülükle erdem arasında yitip gitmiş hissediyorduk, ikisi de insan doğasına aykırıydı."
- "Bütün olan her şey böyle ortadan bölünebilecek olsa, dedi, kayalara dizdiği, çırpınan yarım ahtapotları okşayan dayım, herkes körelmiş, cahil bütünlüğünden sıyrılırdı. Bütünken, her şey doğal, bulanık, hava gibi saçmaydı benim için; her şeyi gördüğümü sanıyordum, oysa gördüğüm kabuktu sadece. Sen de bir gün kendinin yarısı olursan, ki olmanı dilerim evladım, tam beyinlerin sıradan akıllarının ötesinde neler bulunduğunu anlarsın. Kendinin, dünyanın yarısını yitirmiş olacaksın, ama kalan yarı, bin kez daha derin, daha değerli olacak. O zaman sen de, her şeyin kendin gibi bölünmesini, parçalanmasını isteyeceksin, çünkü güzellik de, bilgi de, adalet de ancak parçalara bölünmüş olanda vardır."
- Evin, okuduğun mekan olarak bize kitaplarının hayatında tuttuğu yer hakkında bir şeyler söyleyebilir, bunlar senin dış dünyayı kendinden uzak tutumak için kullandığın bir kalkan mı, uyuşturucu misali içine battığın bir hayal mi, yoksa dışarıya kitaplar aracılığıyla boyutlarını genişletmek ve çoğaltmak istediğin dış dünyaya uzattığın bir köprü mü?
- Okumak yalnızlıktır.
- İki kişi bir arada okuduğunda bile yalnızdır insan.
- İnsan zaman içinde yaşayabilir, ama donmuş, dural ve devinimsiz bir geçmişte var olacaktır.