- Clarisse Ölmüş Sanırım..
- Ne kadar çok insan var, diye düşündü.Bizim gibi milyarlarca insan var, ne kadar fazla.Kimse kimseyi bilmez.
- ''Bununla birlikte, çağımız kullanılıp atılan kağıt mendil çağı.Burnunu bir kişiye sil, buruşturup at, başka birini al, sil, buruştur, at.Herkes bir diğerinin eteğine siliyor.''
- Kimsenin bir başkasına ayıracak zamanı yoktur.
- ''...Dikkat ettin mi, bugünlerde insanlar birbirlerini nasıl incitiyorlar?''
- ''Kitaplarda bir şeyler olmalıydı, hayal edemeyeceğimiz şeyler, kadının yanan bir evde kalmasını sağlayacak bir şeyler; orada bir şeyler olmalı.Bir hiç için kalmazsın.''
- Hiç de, anayasanın dediği gibi, kimse eşit ve özgür doğmamıştır, herkes eşit yapılır.Her insan bir diğerinin sureti olunca herkes mutlu olur, ortada çekinilecek, korkulacak, herkesin kendisini yargılamasına yol açacak dağlar yoktur.
- ''...Birçok şeye niçin diye sorarsın, eğer sürdürürsen gerçekten çok mutsuz olursun.''
- ''Bilmiyorum.Mutlu olmak için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz, ama mutlu değiliz.Eksik bir şey var.Çevreme bakıyorum.Kaybolduğunu kesinlikle bildiğim tek şey, son on ya da on iki yıldır yakmakta olduğum kitaplar.Bu nedenle kitapların yardımcı olabileceğini düşündüm.''
- ''Sana gereken kitaplar değil, bir zamanlar kitapların içinde olan bazı şeyler.Aynı şeyler bugünün ''oturma odası aileleri''nde de olabilirdi.Aynı sınırsız ayrıntı ve bilinç, radyo ve televizyonlardan yayınlanabilirdi, fakat yapılmıyor.Hayır, hayır senin aradığın kitaplar değil.Onu nerede bulursan al, eski plaklarda, eski filmlerde ve eski dostlarda; onu doğada ara ve onu kendi içinde ara .Kitaplar bir tür depo gibidir ve biz onlarda unutacağımızdan korktuğumuz şeyleri saklarız.İçlerinde büyülü bir şey yoktur.Büyü, sadece o kitapların anlattıklarındadır, evrenin parçalarını birleştirip bize nasıl elbise gibi sunduklarındadır.''