- Her zaman bilinmeyenden korkarsınız. Sınıfınızdaki her soruya cevap veren, özellikle 'parlak' arkadaşınızdan, kurşundan putlar gibi oturan diğer tüm öğrencilerin nefret ettiğini eminim hatırlarsın. Saatler sonra bile dövmek için, canını acıtmak için seçilen kişi o parlak çocuk değil miydi? Elbette oydu. Hepimiz birbirimize benzemeliyiz. Hiç de anayasanın dediği gibi, kimse eşit ve özgür doğmamıştır, herkes eşit yapılır. Her insan bir diğerinin sureti olunca herkes mutlu olur, ortada çekinilecek, korkulacak, herkesin kendisini sorgulamasına yol açacak dağlar yoktur. İşte böyle.
- Bir dostluğun tam olarak başladığı anı bilemeyiz. Bir kabın içine damla damla dolar gibi, sonunda o bir tek damla kabı taşırır. Böylece iyilikler dizisinin sonunda bir bir iyilik olur ki, insanın yüreği dolar taşar.
- "Çok eskiden evlerin kazayla yandığı ve itfaiyeciler tarafından söndürüldüğünü duymuştum."
- Keşke onun beynini alıp kuru temizlemeciye götürüp, ceplerini boşaltıp, buhara tuttuktan ve temizledikten sonra, yeniden kolalayıp sabahleyin geri getirebilselerdi. Keşke.
- Fahrenheit 451: Kitap kağıtlarının yanıp tutuştuğu sıcaklık derecesidir.
- Düğmenin yerini fermuar aldı, insanın gündoğumunda giyinirken düşünecek kadar bile zamanı, bir felsefe saati, dolayısıyla da melankoli saati yok.
- Dikkat ettin mi, bugünlerde insanlar birbirlerini nasıl incitiyorlar? s58
- Devleti ve bizi kandırabileceğini düşünen herhangi bir kimse delidir. S63
- Bir dostluğun tam olarak başladığı anı bilemeyiz. Bir kabın içine damla damla dolar gibi, sonunda o bir tek damla kabı taşırır. Böylece iyilikler dizisinin sonunda bir bir iyilik olur ki, insanın yüreği dolar taşar. s111
- Bilmiyorum. Mutlu olmak için ihtiyacımız olan herşeye sahibiz, ama mutlu değiliz. Eksik bir şey var. Çevreme bakıyorum. Kaybolduğuna inandığım tek şey, son on iki yıldır yakmakta olduğum kitaplar. Bu nedenle kitapların yardımcı olabileceğini düşündüm. s126