Bu dünyada komedi timsalinden başka bir şeyimiz yok ve ne yaparsak yapalım, komediden çıkamıyoruz, komediyi trajediye çevirme yolundaki binlerce yıllık çaba doğal olarak başarısızlıkla sonuçlanmak zorunda. 56

Esasında insan kendi doğasını kökten değiştirmeliymiş ama kimse kendi doğasını değiştiremezmiş, çünkü doğa kendini değiştirtmezmiş. 80

Fakat dış huzurun yarattığı iç huzursuzluk en bitkin olduğu zamanlarda bile onu uyutmuyormuş ve Konrad bütün kireç ocağını dolaşıyor, bütün kireç ocağını defalarca dolaşıyor, gecenin geri kalanın da gözünü kırpmadan yatakta geçiriyormuş. Yorgunluktan bitkinliğe geçiş anı kaçırıldığında, demiş Fro'ya, uykuya dalabileceğine inanmak saçmaymış, uykuya dalmak istemek, kendine uykuya dalmaya zorlamak saçmaymış, uykuya dalınmıyormuş. İnsanın dış huzur vasıtasıyla yakalamak istediği şeyin tam tersi ortaya çıkıyormuş, insan huzur bulmuyor, gittikçe daha büyük bir huzursuzluğa kapılıyor, bu huzursuzluk arttıkça artıyormuş, ta ki insan dış huzura karşı bir şeyler yapana, onu bozana, ona huzursuzluk katana dek. Aslında kendisi sadece bu dış huzuru göz önünde bulundurduğu için buradaymış, çünkü kireç ocağına tanışmadan önce daima dış huzurun iç huzur yarattığına inanırmış, ki bunun bir yanılgı ve kökten yanlış olduğu çok kısa sürede ortaya çıkmış. 60

..... Pascal'ı tamamlanmış olduğu için değil, asında böylesine çaresiz olduğu için severiz, tıpkı Montaigne'i ömür boyu aradığı ve bulamadığı çaresizliği için sevdiğimiz gibi, Voltaire'i de çaresizliği yüzünden severiz. Felefeyi ve tüm düşünce bilimlerini sırf kesinlikle çaresiz oldukları için severiz.

İnsanların yüzde dokasını gib ben de hep bulunmadığım yerde ,az önce bırakıp kaçtığım yerde olmak istiyorum

Bu huzursuzluk bana ,ömrü boyunca sinirlerini kemiren bir huzursuzlukla yaşayan ve sonunda da bu huzursuzluk yüzünden mahvolup giden anne tarafından büyük babamdan miras.Atalarımın hepsi aynı huzursuzluğun pençesinde kıvranmışlar,bir yerde uzun süre kalamamışlar ,durdukları yerde rahat edememişler.

Aslında dünyanın hiçbir yerinde rahat edemeyen sadece bulundukları yerden başka bir yere doğru giderken ,iki yer arasında mutlu olan insanlardanım

.

Doğduğumuz günden itibaren ölmeye başlıyoruz, oysa yalnızca sürecin sonuna geldiğimizde öldüğümüzü hissediyoruz ve bu son bazen inanılmaz uzun bir zaman alıyor. Ölüm dediğimiz şey yaşam boyu devam eden bir sürecin parçasından başka bir şey değil. Ancak sonunda kendimiz ölümden uzak tutmak istiyor, fatura ödemekten kaçıyoruz.

Ölülere soru sormak, sadece kendi pozisyonunu sağlamlaştırma peşindeki canlıların boşuna işlediği suçtur.