- kendini öldürmek zorundaydı, dedim kendi kendime, bir geleceği yoktu.
- onu korkunç yaşam makinesinin içine atıp, aşağıdan tamamen mahvolarak çıkmasını istemelerini başlarına kakmak için var olmak zorundaymış.
- bir şeyden ötekine kaçar ve kendimizi mahvederiz, dedi. hep uzaklaşıp gideriz, tükenene kadar.
- (...) aslında her şeyiyle ona iğrenç gelen bu dünyanın içine doğmuş olmakla başa çıkamamış
- hiç durmadan yürüyerek kendini kurtarmayı denedi
- .. var olmaktan kurtulmanın boş deneyleri.
- her şey benim için dünyaya karşı koyduğum gerçek sıkıntıdan, çok erken yaşta başlamış olan yaşam bıkkınlığımdan kurtulmak için bahaneydi.
- Gerçekte devlet doğuruyor çocukları, yalnızca devletin çocukları doğurulur, gerçek bu. Özgür bir çocuk yoktur, yalnızca devletin kendisiyle istediğini yapabileceği devlet çocuğu vardır, çocukları devlet dünyaya getirir, annelere ise yalnızca çocukları dünyaya getirdikleri telkin edilir, çocukların çıktıkları karın devletin karnıdır, doğrusu bu. Her yıl yüzbinlercesi devlet çocukları olarak devletin karnından çıkar, doğrusu bu. Devlet çocukları devletin karnından dünyaya gelir ve devlet okuluna giderler, orada devletin öğretmenleri tarafından eğitime alınırlar. Devlet, çocuklarını devlete doğurur, doğrusu bu, devlet kendi çocuklarını devlete doğurur ve onları bir daha bırakmaz. Biz nereye bakarsak bakalım yalnız devlet çocukları, devlet öğrencileri, devlet işçileri, devlet memurları, devlet yaşlıları, devlet ölüleri görürüz, doğrusu bu.
- Onu çeken, insanların mutsuzlukları içindeki halleriydi
- Kitle bireyi inkar edermiş, ki bu aslında kitle için değil sadece birey için mümkünmüş birey kitleyi inkar edermiş, ki bu aslında sadece kitle için mümkünmüş, ama birey kitleyle ilgilenmexmiş, neticede kitle yararına kendisinden başka bir şeyle ilgilenmezmiş, tıpkı kitlenin de neticede birey yararına bireyle ilgilenmemesi gibi, kitle bireyin başarısını ancak birey yok olunca, birey kitleyi ancak kitle yok olunca kabul edermiş 43