- Ama bazı şeyler öldükten sonra bile rahatça uyumazlar. Kemikleri toprakların içinden haykırır.
- Kafanın içinde özgür olduğun zaman başka şeylerin ne önemi vardı?
- Benim bir fikrim yok. Hiçbir fikrim yok. Fikir politikadır. Ve politika çok kötü bir şeydir, birçok genç ve güzel insanın asılmasına neden olmuştur.
- Ama dünya cehenneme giden yolda biraz daha ilerlemiş oldu. Bizim görevimiz samanın fırına yaklaşmasını elimizden geldiğince engellemek.
- Gerçek aşk, bütün diğer bağımlılık yaratan güçlü uyuşturucular gibi iç sıkıcı bir şeydir. Karşılaşma ve keşfetme hikayesi anlatılır anlatılmaz öpücükler çabucak bayatlar, okşamalar sıkıcı olur... Dünyanın bütün ses ve renkleri çevrelerinde koyulaşıp parlaklaşırken o öpücükleri paylaşan ve birbirlerini okşayan aşıkların dışındakiler için böyledir hiç kuşkusuz. Bütün güçlü uyuşturucular gibi, gerçek ilk aşk da sadece bunun tutsağı olanlar için ilginçtir. Ve bütün diğer güçlü uyuşturucular gibi, ilk gerçek aşk da tehlikelidir.
- Yaşamımızda daha sonra yakamızı bırakmayacak olan hayaletlerin önünden böyle geçeriz. Onlar yol kenarında, fakir dilenciler gibi öylece otururlar. Onları sadece gözucuyla görürüz. Eğer görebilirsek. Onların bizi bekledikleri ender olarak aklımıza gelir. O da gelirse. Ama onlar yine de beklerler. Biz geçtikten sonra anılardan oluşan çıkınlarını toplar ve peşimizde takılırlar. Ayak izlerimizi takip ederek yavaş yavaş bize yetişirler.
- Toprak soğuktur ama insana acı vermez!
- Kafanızın içinde konuştukları zaman bizimkine en çok benzeyen sesler; en korkunç yabancıların, en tehlikeli davetsiz misafirlerin sesleridir.
- "Önemsiz şeylerden söz etmekten vazgeçin. Burada, ölümün karşısındasınız."
- Sanki geride kalacakmışım gibi bir duyguya kapılmıyorum artık. İzlerin kaybolmasından ve elimde kopuk bir sicim parçasıyla kalakalmaktan da korkmuyorum. Bütün bunlar kayboldu. Ve yavaş yavaş siyahlı adamın kendisini yakalamamı istediğinden emin olmaya başlıyorum.