.. idealimdeki kadın hep Diana olmuştur. Ondaki gerçek iffet, aşırı ciddiyet hep ilgimi çekmiştir. Fakat kafam hep onda olsa bile, ona hep kuşkuyla bakmışımdır. İffetle topladığı övgüleri hiçbir şekilde hak etmediğine inanıyorum. O hayattaki rolünün iffete dayandığını biliyordu, sadece bunun için muhafaza edilmeliydi. Ayrıca filoloji çevrelerinde annesinin feci doğum sancıları çekmiş olduğunu tahayyül ettiğine dair fısıltılar duymuştum. Bu onu korkutmuştu, bunun için Diana?yı suçlayamam, zira ben de Euripides?in sözlerine katılıyorum: Bir kere çocuk doğurmaktansa üç defa savaşa gitmeyi tercih ederim. Diana?ya öyle sahiden âşık olmazdım, ama onunla bir kez sohbet edebilmek için çok şeyimi feda edebilirdim, şöyle dobra dobra diyebileceğim bir sohbet. Her türlü numaraya alışık olmalı. Anlaşılan, benim iyi kalpli Diana?m şu veya bu şekilde öyle bir bilgi hazinesi taşıyor ki, bu onu Venüs?ten bile çok daha az toy yapıyor. Onu yıkanırken gözetlemekten hoşlanmazdım, katiyen, fakat sorularım vasıtasıyla gözetlemek isterdim. Şayet mağlup olacağımdan korktuğum gizli bir randevuya gidiyor olsaydım, hazırlanır, ikmalimi yapar, silahlarımı kuşanır ve onunla sohbet ederek erotizmin tüm ruhlarını harekete geçirirdim.