- Bilinç gelişerek ilerler ve gelişimleri, umutsuzluğun her zaman artan şiddetini ölçer; bilinç ne kadar artarsa umutsuzluk o kadar şiddetlidir.
- İnsanların çoğunluğunun umutsuzluklarının derinliklerine fazla inmedikleri doğru olsa da bu, hiç umutsuz olmadıklarını göstermez.
- Ama hiçbir şeyi gizlemeyi bilmeyenler yalnızca saf doğallardır; bunlar, zihin olarak, bedeni hiçbir sıkıntı duymadan her şeyi bırakan küçük yaştaki çocukla hemen hemen aynı noktadadır."
- Yalnızca ruh olarak nitelendirilen ruh, bu dünyadan vazgeçer. Dünyayı ne evi ne de sahnesi olarak görür ve daha yüksek alemlere doğru geri çekilir. Dünyayı, her zaman çatışma içinde bulunduğu güce bir oyun bahçesi olarak bırakır ve kenara çekilir. Ruh dünyayla olan ilişkisini keserken duyumsal olan tüm gücü içinde kendini göstermeye başlar. 62
- Yabancı bir gezgini yanlış yola yönlendirip onu orada tek başına bırakmak zalimce bir davranış da, insanın kendi içindeki patikalarda kaybolmasına neden olmak daha masum olabilir mi? Dışarıda yol alan gezginin bir avuntusu vardır, ilerledikçe etraftaki görüntü değişir ve her değişmeyle içinde bir çıkış yolu ümidi doğar; kendi içindeki yollarda ilerlemeye çalışan biri için durum farklıdır, dar bir bölgeye sıkışmıştır; dışına çıkamayacağı bir döngüye düştüğünü çabuk fark eder, onun durumu daha vahimdir. Daha entrikacı bir kafa yapısı tasavvur edemiyorum, kendi derinliklerinde kaybolmuştur, vicdanı uyanmaya başlayıp bu dipsiz karanlıktan kurtulmak istediğinde ise, tüm algıları kendi iç dünyasına doğru bükülmüştür bile. Bu tilki ininin bir sürü çıkış kapısı olabilir, ama bir işe yaramaz; korkuyla irkilmiş ruhu gözüne çarpan her gün ışığını bir çıkış yolu sanır, ona yönelir ve hep bir giriş bulur, şüpheleri onu kovalarken dehşet içinde arar da arar; yeni bir çıkış arar, bir giriş bulur ve her defasında tekrar tekrar kendi içine doğru döner.
- Tiyatronun kulisinde bir gün yangın çıkmış. Palyaço haber vermek için sahneye gelmiş. Herkes bunun bir şaka olduğunu sanıp alkışlamaya başlamış. Palyaço uyarmaya devam ettikçe alkışlar daha da hızlanmış. Sanırım dünyanın sonu, her şeyin bir şaka olduğunu sananların yükselen alkışları arasında gelecek.
- Umutsuzluk kaçınılmazdır, onu bir an olsun yabana atamayız. Benliğin iflah olmaz hastalıklarına karşılık umut üzerine topyekün iyimser bir felsefe geliştirmek ruhumuza yapılabilecek en büyük saldırıdır.
- Seven iki ruh, birbirlerini daima sevecekler konusunda birbirlerini temin ederler; bunun sonucu olarak da birbirlerini kucaklar ve bu ebedi ahdi bir öpücükle imzalarlar...
- Sevmek, sevilebilene tekabül eder ve sevilen izah edilemeyendir...
- Adam kadına sahip olmadığı oranda kadın adama ilham verendir. Bu, şairin ve kadının hayal gücünün kaynağı olan gerçekliktir...