" Aşırı kıskançlık aşkın hastalıklı halidir, " dedim gülerek. " Beni deliler gibi sev; ama sevginden asla delirme. "

İstisnalar kuralları bozmaz; ama her zaman tekrarlanan istisnalar da genel bir kural halini alır.

Bir çalışmada önemli olan sonuçtur, ne kadar çalıştığın değil.

Bu hayatta her şey olabilir.

" Akılsız bir erkek evlatlarına üzüntü, karısına acı çektirirmiş baba. Meğerse sen bizim hüzünlü yıllarımızın sebebi, annemin de acısı olmuşsun. Bunca yıldır hepimize yalan solumuşsun. Babam olduğun için senden utanıyorum artık. "

Bu hayatta her şeyin bir bedeli vardı. Büyük sevdaların bedeli büyük acılardı, büyük hırsların bedeli büyük kayıplardı, büyük umutların bedeli yalnızlık dolu uzun yıllardı. Ama her şeyden önemlisi, masumiyetin de bedeli ağırdı, zalimliğin de...

"Ne olursa olsun bu harptan kaçınmamiz lazım, " dedi Hacı Salih Efendi. "Osmanlı bu savaştan sağ çıkamaz."

"Önemli bir şey mi var kaymakam bey? " Kaymakam derin bir nefes aldı. " Savaş çıkmış efendiler, " dedi. "Ne savaşı? " diye sordu Hacı Salih Efendi şaşkınlıkla.

"Allah hepinizden razı olsun." dedi kaymakam bey gözyaşlarını saklamaya çalışarak. "Bizim belimizi büken yoksulluğumuz oldu Mehmet Çavuş. Yoksa o İngiliz soytarıları şimdiye kadar analarından doğduklarına bin pişman etmiştik."

Cemal Gülfem'in gözlerinin içine baktı, o gün içinden geçirdiği sözleri bu kez sesli olarak dile getirdi: "Bende... Bende seni seviyorum küçüğüm.Hem de iki yıldan beri... Beni bu dünyaya bağlayan yalnızca senin varlığın. Sen olmasaydın o savaşta çoktan ölüp gitmiştim.Seninle birlikte biraz daha fazla nefes alabilmek için ölüme direniyorum." Sayfa 153