- Bütün hayatımı bir salkım üzüm gibi avucumda sıkmak istiyorum,suyunu ,hayır ,şarabını damla damla gölgemin kurumuş boğazına akıtmak istiyorum.
- Hem sonra daha nesine takılıp kalacağım bu dünyanın?Hayat denen şeyden el çektim,bıraktım,pekala ,gitsin elimden
- Canlılar dünyasıyla aramdaki bağlar koptu kopalı ,önümde biriken şeyler geçmişin anıları her halde.Geçmiş,gelecek,saat,gün ,ay ve yıl hepsi aynı şey.
- Hayat bana tek ve değişmez bir mevsim oldu hep.Bu hayat bir soğuk bölgede ve sonsuz bir karanlıkta geçti adeta,öyle ki bağrımda hep aynı alev vardı ve o beni bir mum gibi eritti.
- Odamı sınırlayan dört duvar arasında ,varlığımı ve düşüncelerimi kuşatan hisarın içinde ömrüm azar azar eriyor .
- Fakat masal ,her anlatanın ,miras aldığı ruh durumunun sınırları içinde ,tasarlayıp de eremediği dilekler için bir çözüm,bir kaçış yolu ancak.
- Ah,cahil çocukluk günlerimdeki gibi mışıl mışıl uyumak!
- Uzun zamandır bende, diri diri dağılmakta, parçalanmakta olduğum duygusu belirmişti. Yalnız cismim değil, ruhum da, aralarında bir uyuşma olmaksızın, kalbime sürekli zıt gidiyorlardı. Garip bir dağılma ve bölünmeden geçiyordum sürekli. Bazen bir şey düşünüyor, buna kendim de inanmıyordum. Bazan içimde kendime karşı bir acıma duygusu beliriyor, ama aklım ayıplıyordu beni. Birisiyle konuşsam, bir şey yapsam, türlü konularda söze karışsam gönlüm başka yerde oluyordu, aklım başka yerde ve ayıplıyordum kendimi. Dağılan, çözülen bir kitleydim ben. Sanki ben hep böyleydim, böyle de kalacağım: acayip, biçimsiz bir karışım?
- Dünya, ıssız yaslı bir ev gibi görünüyordu gözüme ve ben bağrımda bir acı duyuyordum: Evin bütün odalarını yalın ayak dolaşmak zorundaydım sanki."
- Ben çoğu zaman ,unutmak,kendimden kaçmak için hatırlıyorum çocukluğumu.