- İddia ettiğine göre gençlerin nasıl yoldan çıkarıldığını, hatta onları kimin yoldan çıkardığını biliyormuş. Bilge biri olmalı! Benim cehaletimi ve yaşıtlarını yoldan çıkardığımı fark eder etmez, anasına koşan bir çocuk gibi gidip beni kente şikayet etmiş. Siyasetle ilgilenmeye en doğru yerden başladığını kabul etmek zorundayım. syf.4
- Göründüğü kadarıyla, ikimiz de güzellik ve iyilik hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. O, hiçbir şey bilmediği halde bir şeyler bildiğini sanıyor, oysa ben hiçbir şey bilmediğimi bildiğim için, az da olsa ondan daha bilgeyim sanırım. syf.36
- Atinalılar, sizi sayar ve severim, ama size değil tanrıya itaat edeceğim. syf.48
- Her tehlike türü için ölümden sakınmanın birçok farklı yolu vardır, yeter ki tehlikede olan kişi her şeyi söyleyecek ve her şeyi yapacak kadar utanmaz olsun. Ancak beyler dikkat edin: Ölümden sakınmak o kadar zor değildir, zor olan kötülükten sakınmaktır, çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar. syf.59
- ...göğsüne vurarak kalbine seslendi, dayan kalbim, bir zamanlar daha büyük kötülüklere dayanmıştın.. syf.143
- Değeri olan bir kimse, yaşayacak mıyım yoksa ölecek miyim diye düşünmemelidir; bir iş görürken yalnızca doğru mu eğri mi, yürekli bir adam gibi mi yoksa tabancasızca mı davrandığını düşünmelidir.
- ...tutkularının isteğini yerine getiremeyenler, bu konuda becerikli olanları, sırf utançlarını ve güçsüzlüklerini örtbas etmek için suçlarlar. Bu tür insanlar aşırılığın çirkin bir şey olduğunu söyleyerek doğanın daha zengin niteliklerle yarattığı kimseleri kul köle etmek isterler ve kendi tutkularını hoşnut edebilecek bir biçimde dindiremedikleri için de, kendi korkaklıkları yüzünden ılımlılığı ve doğruluğu överler. Çünkü, kralın oğlu olarak dünyaya gelme şansına sahip olan ya da doğal olarak kendinde bir komutanlık, bir zorbalık, bir hükümdarlık elde edebilecek gücü bulan kimse için ılımlılıktan daha utanç verici, daha kötü bir şey var mıdır? Hiç kimse tarafından engellenmeden yaşamın bütün iyiliklerinden yararlanabilecekken, halkın yasalarına, sözlerine ve alaylarına boyun eğmek durumuna düşecektir. Ve kendi ülkesinin hakimi olan bu adam, dostlarına düşmanlarından daha fazla bir şey veremedikten sonra, doğruluğun ve ılımlılığın şu sözde güzelliği onu nasıl olur da mutsuz kılmaz ki?
- - Demek ki ,böyle bir ülkede bir genç kendi kendine 'Nasıl güçlü olup da kendimi her türlü haksızlıktan koruyabilirim?' diye sorsa, öyle sanıyorum ki, ona gösterilecek yol, hiç zaman yitirmeden ülkenin efendisi ile aynı şeyleri sevip yine aynı şeylerden nefret etmek ve olabildiğince ona benzemeye çalışmaktır. (...) Ama haksızlık etmemeyi de başarabilecek midir? Yoksa haksızlık eden efendisine benzediği ve onun sayesinde büyük bir itibar sağladığı için başaramayacak mıdır? Ben tersine, onun olabildiği kadar çok haksızlık etmek ve buna karşılık ceza görmemek isteyeceğini sanıyorum. (...) Demek ki, kötülüklerin en büyüğü onun benliğini saracak, efendisini taklit etmesi ve güçlü olması yüzünden de ruhu soysuz ve aşağılık bir ruh olacaktır.
- **Belki bana denecek ki: ''Sokrates; çeneni tutamaz mısın, sana kimse karışmadan yabancı bir kente giderek, yaşayamaz mısın?'' Buna vereceğim yanıtı bazılarınızın anlaması çok güç. Çünkü dediğinizi yapmanın Tanrı'ya karşı bir başkaldırı olacağını, onun için çenemi tutamayacağımı söylersem ciddi bir söz söylediğime inanmayacaksınız; erdemi,üzerinde hem kendimi hem başkalarını sınadığım daha birçok sorunları her gün tartışmanın insan için ne büyük iyilik olduğunu, sınavsız bir ömrün, yaşanmaya değer olmadığını söylersem bana gene inanmayacaksınız. **Yalnızca, şuna iyice inanın, yargıçlarım, asıl sorun, ölümden sakınmak değil, haksızlıktan sakınmaktır; çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar. Ben yaşlı ve ağır olduğumdan, bana yavaş koşan ölüm yetişti; oysa beni suçlayanlar güçlü ve çevik olduklarından, onlara da çabuk koşan kötülük yetişti. (Fotoğraf: Jacques Louis David)
- 'Birlik kendisinin karşıtıyla ortaya çıkar tıpkı yay ve lirin oluşturduğu ahenk gibi.'