- Benim bu adamdan daha bilge olduğum kesin. Çünkü ikimizin de kendimizle övünebileceğimiz bir bilgimiz yok. Ancak o bilmediği şeyleri bildiğini sanırken, ben bilmediğimin farkındayım. Bu nedenle ben bilmediğimi bilmek noktasında biraz daha fazla bilge görünüyorum.
- iyi ve doğru yaşamadığınızı, iyi niyetli olmadığınızı söyleyen küfürleri, insanları öldürerek engelleyebileceğinizi sanıyorsunuz. Ancak bu bir kurtuluş yolu değildir, kurtuluş yolu olsa bile onurlu bir yol değildir.
- Biri çıkıp deseki; Seni zamansız bir sona götürebilecek bir yaşam yolunu izlemekten utanmıyormusun Sokrates? Ona haklı olarak şu güzel yanıtı verirdim;Bunda yanılıyorsun dostum içinde bir dürüstlük kıvılcımı olan bir insanın ölme yada yaşama şansını hesaplamakla uğraşmaması gerekir.Hesaplaması gereken biricik şey,bir şeyi yaparken doğrumu yoksa eğrimi, iyi bir insan olarak mı yoksa kötü bir insan olarak mı davrandığıdır.
- Biri çıkıp deseki;Seni zamansız bir sona götürebilecek bir yaşam yolunu izlemekten utanmıyor musun Sokrates? Ona haklı olarak şu güzel yanıtı verirdim;Bunda yanılıyorsun dostum içinde bir dürüstlük kıvılcımı olan bir insanın ölme yada yaşama şansını hesaplamakla uğraşmaması gerekir.Hesaplaması gereken biricik şey;bir şeyi yaparken doğrumu yoksa eğrimi, iyi bir insan olarakmı yoksa kötü bir insan olarakmı davrandığıdır.
- "Ayrılmak zamanı geldi artık, yolumuza gidelim: Ben ölmeye, sizler yaşamaya. Hangisi daha iyi? Tanrı'dan başka kimse bilmez bunu."
- "Güç olan ölümden kaçınmak değil, kötülükten kaçınmaktır. Çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar."
- Her yönetim kanunlarını kendi işine geldiği şekilde koyar. Demokratlar demokratlığa uygun kanunlar, zalimler zalimliğe uygun kanunlar koyar, diğer yönetimler de aynen bu şekildedir. Bu kanunları koymakla, kendi işlerine gelenin yönetilen kişiler için de doğru olduğunu söylerler; kendi doğrularından ayrılana da, kanuna ve doğruya karşı çıkıyor diye ceza verirler. İşte, benim demek istediğim şudur: Doğruluk her yerde aynıdır, yani oradaki yönetimin işine gelen şeydir doğruluk; çünkü güç onun elindedir. Doğru düşünmesini bilen biri de, bundan şu sonuca varır: Doğru hep aynıdır, yani güçlünün işine gelendir. ( Syf 22)
- hiç kuşkusuz usta bir konuşmacı ile demek istedikleri şey gerçekliği dile getiren biri değilse. Ama demek istedikleri buysa, usta bir konuşmacı olduğumu kabul ederim, hiç kuşkusuz onlarla aynı tarzda olmamak üzere. Evet, dediğim gibi, söyledikleri arasında gerçek tek bir sözcük bile yok; ama benden yalnızca gerçeği işiteceksiniz. Gene de, Atinalılar, onlarınki gibi güzel sözlerle ve deyimlerle süslenmiş bir konuşma biçiminde değil. Hayır, hiç de değil; benden duyacaklarınız dosdoğru o anda aklıma gelen sözler ve uslamlamalar olacaktır; çünkü söylediklerimin haklılığına inanıyorum. Aslında, benim gibi yaşlı bir insana sizlerin karşısına sözlerini hoş göstermeye çabalayan genç bir söylevci gibi çıkmak yakışmaz
- "Bilgelik, hiçbir şey bilmediği halde bildiğini zannetmek değil; bilmediğini bilmektir. Ve sizin en bilgeniz Sokrates, kendi bildiğinin gerçekte bir hiç olduğunu bilendir."
- Ona şöyle de; kendilerinin felsefe için adamış en iyi insanların topluma yararının olmadığını söylerken haklıdır; fakat yararsızlıklarının kusuru onlara değil onlardan yararlanamayanlara yüklemesi gerekir. Şöyle ki bir kaptan alçakgönüllü bir sesle denizcilere kendisi tarafından yönetilmeleri için yalvarıp yakarmamalıdır, doğanın düzeni bu şekilde değildir; bilge olanlar varsılların ayaklarına götmeyeceklerdir. Hayır, bu sözün zeki yaratıcısı bir yalan söyledi, gerçek olan şöyledir, zengin ya da yoksul olsun insan hastalandığı zaman doktorun kapısında beklemelidir ve yönetilmeye ihtiyaç duyanlar onları yönetebilecek olanın kapısına gitmelidir. Yönetici, gerçekten de bir işe yarayacaksa, yurttaşlarına kendisi tarafından yönetilmeleri konusunda yalvarmamalıdır. (Syf 183)