- Her yönetim, bir yönetim olarak ister devlet hayatında, ister insanın hayatında, bir başkasının iyiliğini değil, yönettiği, bakımını üzerine aldığı şeyin iyiliğini gözetir. Sen devletleri yönetenlerin, gerçek yönetmenlerin bu işi seve seve yaptıklarını mı sanıyorsun?
- Sıradan çoğunluğun düşüncesine neden bu kadar değer veriyorsun? Dikkate alınması gereken gerçekten düşünceli olan insanlardır.
- En büyük haydut, rüyasında yaptıklarını uyanıkken de yapan adamdır.
- İktidar,iktidara düşkün olmayan ve iktidardan gelecek faydalara ihtiyacı bulunmayanlara verilmelidir.Aksi taktirde elde edecegimiz tek sey,birbirine rakip iktidar düskünlerinin kapısması olur.Öyleyse bir devletin yönetimi,devleti yönetmek icin gereken bilgi ve donanıma sahip olan ve dahası siyasal hayata tercih edilecek bir hayat sürenlere emanet edilmelidir.
- İnsanların,ışığa açılan ve uzun bir girişi olan yeraltı magarası gibi bir yerde olduklarını farz edin.Dogdukları günden beri oradalar;kıpırdamasınlar diye ayakları ve boyunları zincire vurulmuş;zincirleri yüzünden etraflarına bakmak icin başlarını bile döndüremiyorlar.Arkaları magara girişine dönük ,sadece önlerindeki magara duvarlarını görebiliyorlar.Yukarıda bir yerde yakılmıs bir ates var arkalarında.Tutsaklarla ateş arasında yüksek bir yol var ve bu yol boyunca uzayan bir duvar.Hani kukla oynatıcıların kendileri ile seyirci arasına koydukları ve üzerinde marifetlerini sergiledikleri paravanlar gibi...Bu duvarın üstündede insanlar oldugunu farz edin.Ellerinde taştan agaçtan türlü türlü malzemeden yapılmıs objeler,insan ve hayvan sekillerinde heykeller taşıyorlar.Ve duvarın üstündeki bu şeylerin bu şeylerin görüntüsü arkadaki ısıgında etkisiyle,karşıdaki magara duvarına yansıyor...Sizce başlarını arkaya cevirmeyen insanlar,ışığın aydınlattığı mağara duvarındaki gölge oyunundan başka bir sey görebilir mi?
- ... başarılı zanaatçıların da ozanlarla aynı hataya düştüklerini gördüm. Zanaatlarını güzel bir şekilde icra etmeleri yüzünden, çok daha önemli başka alanlarda da bilge olduklarını sanıyorlardı ve bu kusurları sahip oldukları bilgeliği gölgeliyordu. (37-38)
- Ölümün insanoğlunun başına gelen iyiliklerin en iyisi olup olmadığını kimse bilmiyor, ama güya başa gelebilecek en büyük kötülük olduğunu sandıklarından ondan korkuyorlar. Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir? (47)
- ... kentimiz uyanıp kendine gelmesi için bir at sineğine ihtiyaç duyan, soylu ama iri ve hantal bir ata benziyor. Bana öyle geliyor ki, tanrı beni hiç ara vermeden peşinizden koşarak her birinizi uyandıracak, hasihat edecek ve azarlayacak bir at sineği olarak kentin başına sarmış. (49)
- Her tehlike türü için ölümden sakınmanın birçok farklı yolu vardır, yeter ki tehlikede olan kişi her şeyi söyleyecek ve her şeyi yapacak kadar utanmaz olsun. Ancak beyler dikkat edin: Ölümden sakınmak o kadar zor değildir, zor olan kötülükten sakınmaktır, çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar. (59)
- ... çoğunluğun ne düşüneceğinden bize ne? Düşüncelerine önem verilmeye değer bilge kişiler, nasıl davranılması gerekiyorsa öyle davranıldığını düşüneceklerdir nasıl olsa. (69)