- Az bir bilgiyle, üstelik bilgisiz, kendilerini bilgin sananlar o kadar çok ki...
- Erdem yerine para ya da başka bir şey için çabaladıkları, olmadıkları bir şey olduklarını ileri sürdükleri, olmayı istedikleri izlenimi edinir edinmez, hiçbir şeye yaramadıkları halde bir şey olduklarını sandıkları ve doğru şeylerin peşinden gitmedikleri için size yaptığım gibi, onlara da itiraz ve suçlamalar getirin.
- Artık ayrılmak zamanı geldi, yolumuza gidelim: ben ölmeye, siz yaşamaya. Hangisi daha iyi? Bunu Tanrı?dan başka kimse bilemez.
- Atinalılar! Beni suçlayanların üzerinizdeki tesirini bilemiyorum; fakat sözleri o kadar kandırıcı idi ki ben kendi hesabıma onları dinlerken az daha kim olduğumu unutuyordum.
- Zulme karşı çıkmak, zalime boyun eğmemek delilik değil, bilgeliktir. İlkel insanlar, büyük zalimlerin gölgesinde üreyen ve yürüyen küçük zalimler bunu anlayamaz!
- O denli kandırıcıydı ki sözleri, kendi payına ben onları dinlerken az kalsın unutuyordum kim olduğumu.
- ...Bana kalırsa, Atinalılar bir insanın bilge olup olmadığını önemsemez, yeter ki o insan bilgeliğini başkalarına aktarmasın. Ama bir insanın, birilerini bilge yapma yetisine sahip olduğunu düşünürlerse, senin de söylediğin gibi, kıskançlıktan ya da herhangi başka bir nedenden ötürü büyük öfkeye kapılırlar.
- Demek ki bir şey, görülen olduğu için görülmez, aksine görüldüğü için görülendir; bir şey güdülen olduğu için güdülmez, aksine güdüldüğü için güdülendir ve bir şey hareket eden olduğu için hareket etmez, aksine hareket ettiği için hareket edendir. (...) Şunu söylemek istiyorum: bir şey "oluyorsa", "olan" olduğu için "olmaz", aksine "olduğu" için olandır ve bir şey herhangi bir şeye "maruz kalan" olduğu için "maruz kalmaz", aksine "maruz kaldığı" için "maruz kalandır".
- ..."Tanrılara hizmet sunmak" derken neyi kastettiğini anlayamadım, çünkü tanrılara sunulan hizmetin diğerleri gibi olduğunu iddia ettiğini sanmıyorum. Örneğin, atlara özen göstermeyi, onlara bakmayı herkes bilmez, sadece binicilik uzmanları bilir, öyle değil mi?... Çünkü binicilik atlara bakma sanatıdır... Köpeklere bakmayı herkes bilmez, sadece avcılar bilir... Çünkü avcılık köpeklere bakma sanatıdır. (...) Öyleyse dine uygunluk ve dindarlık da tanrılara özen gösterme, onlara hizmet etme sanatı mıdır? (...) Peki, bu gösterilen özenle verilen hizmetlerin tümü aynı amaca yönelik değil midir? Yani şunu söylemek istiyorum: Atlar binicilik sanatının özeninden yararlanarak nasıl daha güçlü oluyorlarsa, özen gösterilen şeyler de gösterilen özenden yaralanarak daha iyi oluyorlar. (...) Dindarlık, tanrılara hizmet etme [yani onlara özen gösterme] sanatı olduğuna göre, onların yararına olduğunu, hatta onları daha iyi hale getirdiğini söyleyebilir miyiz? Yani sen dine uygun bir davranışınla herhangi bir tanrıyı daha iyi kılabileceğini mi iddia ediyorsun? (...) Hekimlere hizmet eden sanat neyin iyileşmesine yardımcı olur? Sağlığın, değil mi?... Ya gemi yapımcılarına hizmet eden sanat neyi amaçlar?... Mimarlara hizmet eden sanat da evler inşa edilmesini amaçlar, değil mi? (...) O zaman bana şunu söyle sevgili dostum: Tanrılara hizmet eden sanat hangi işin gerçekleşmesini amaçlar?
- Demek ki konuştuklarımıza göre, dindarlık tanrılara hediye verme ve onlardan isteklerde bulunma sanatıdır. (...) Lütfen söyle bana, tanrılara sunulan bu hizmet, nasıl bir hizmettir? Onlara bir şeyler verip onlardan bir şeyler istemenin sanatı olduğunu mu söylüyorsun?... Tanrılardan bir şeyler istemenin en doğru yolu onlardan ihtiyacımız olan şeyleri istemek değil midir?... Öte yandan, aldıklarımıza karşılık olarak tanrılara ihtiyaç duyabilecekleri şeyleri vermemiz, en güzel armağan değil mi? Çünkü birisine ihtiyaç duymadığı şeyleri vermek doğru değildir kanımca... Öyleyse dindarlık, tanrılarla insanlar arasında karşılıklı bir ticari ilişki sanatı olmalı. (...) Tanrıların bize bağışladıklarının değerini herkes bilir de, bizden aldıkları armağanların onlara nasıl bir yararı dokunduğunu bana söyleyebilir misin? Tanrılar bize bütün iyilikleri bağışlarken bizim onlara verdiklerimizin yararı ne? (...) Değilse, onlara verdiğimiz bu armağanların anlamı nedir?