- Bugünkü Garp medeniyeti, gittikçe, terkibine daha fazla miktarda karışan çeliği hazmedemiyor ve kusmak istiyor. Onu makineleşmekten ve büyük sanayinin barbarlaştırıcı, hayvanlaştırıcı tesirlerinden kurtarmak için, terkibinde Şark unsurlarının çoğaltılması lâzımdır.
- Gazali diyor ki:
"Harp bitti. Maktuller harp meydanında yatıyor. Bütün çığlıkları, ızdırap ve kin çığlıkları sustu. Her beşerî kasırgayı takip eden sükût, bütün bu şeylerin ne kadar boş olduğunu ne iyi gösterir!" - Bazan etrafımızda o kadar esrarlı bir hadise olur ki ince teferruatına kadar bunu sezeriz fakat hiçbir şey idrak etmeyiz; ruhumuzun içinde ikinci bir ruh her şeyi anlar fakat bize anlatmaz, böyle korkunç işaretlerle bizi muammanın derinliklerine atar ve boğar.
- Bizden uzaklaşmadıkça bize görünmeyen sıhhat, alışkanlığın verdiği hissizlikle, sağlamların şuurundan kaçıp nasıl ve nereye saklanıyor? Onu ben görüyorum çünkü benden uzak.
- Para mara... boş laf! Saadet başka şey.
- Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşındakinin yerine koysalar, tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İlla ki zıddiyetler,öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hakim olmak arzuları...
- Izdırabın verdiği intibah zamanlarında, kendi kendini aldatmak, başkalarını kandırmak kadar basit değildir ve insan kendi içindeki adaletten ürkmeye başlar.
- Harplerde galebe iman eden taraftadır.
- Çırçıplak fakat pek temiz, yokluktaki huzura imrenen bir ruhu dinlendirebilecek bir oda idi.
- Kadınların ölümü, atılmak ve unutulmaktır.