- "Size acı çekmenin gerektiğini söylüyorum. Dilsiz olan, öğretilmeyen acıda büyük bir hazine saklıdır : Huzur. Öldüren hayata karşı insanlığın elde edebileceği en büyük zafer bu huzura erişmektir."
- "İnsan hem Tanrı'ya hem de şeytana tapamaz."
- "Ah! Bir adamın gözlerinin içine bakmak öyle kolay iş midir, sanırsınız ? Adam her gün binlerce gözle karşılaşır. Bir an göz göze gelirsiniz, sonra, bir daha hiç görmemek üzere, sağa sola gidersiniz, tıpkı mezbahaya götürülen sığırların bakışları gibi. O gözlerin, o bakışların içinde kalbinizin ta derinliklerine işleyecek ve sizi anlayacaklar da vardır. Ama geçip giderler. Siz de yolunuza gidersiniz. Bir anlık bir zaman içinde bizim için yaratılmış dostu, hayatın, en aşağılığına varıncaya kadar, her insana ayırdığı biricik dostu kaybederiz. Onu elimizden kaçırmışızdır. Çünkü biz yolda karşılaşınca koklaşan ve birbirlerine : "Dur bir göreyim seni! Benim gibi bir hayvancıksın : Belki bana bir diyeceğin vardır, acı ya da tatlı, ama beni de ilgilendiren bir sözün vardır belki, çünkü ben de senin soyundanım" diyen o köpeklerden aşağı yaratıklarız biz."
- "Tahmin etmek doğru değildir, insan gerçeğe ya erişemez, ya da büsbütün ötesine geçer... sorun, olanı görebilmekte."
- "İnsafsız adaletin damgasıyla bir kere damgalandı mı, insanların en iyisi bile artık namusa değer vermez olur."
- "Sefalet, gerçek-yani, hayatı zehirleyen- sefalet, şu içinde yüzdüğüm dipsiz yoksulluk ve pislik değildir, sevdiği hayatı sürdürmek için bütün olanaklara sahip olduğu halde, bunu yapamayan insanın durumudur."
- "...tek başına edebiyat yetmez; çünkü edebiyat, bizi sarhoş ederek çok kere bilgi edinmemize engel olur. Zihnimiz için edebiyat, kuşun kanatları gibidir: Kuş hiç şaşmadan uçuyorsa, kanatları değil, keskin gözleri sayesindedir. Şiir, sakin bir saatin şarkısıdır, şiir derken, bütün yeryüzü güzelliklerini, sanatın bütün belirtilerini, insanın sevebileceği her şeyi kastediyorum. Ama ne yazık ki şarkı söyledikten sonra yaşamak da gereklidir, yaşamaksa hayata karşı savaşmaktır."
- "...kusurlarınız arasında bir tanesi var ki bazı kimselere pek ağır gelebilir; bu ise, birine, isteyip istemediğini sormadan vermek arzunuz, korkunç bir şey bu, çünkü takdir ettiğin iz insanın bir ikramını kabul edememek bazen bizi bir malımızı elimizden zorla almalarından fazla üzer. Zorla cömertlik, buna katlanamayan için zorla yapılan şeylerin en kötüsüdür. Bu gerçek size ne kadar garip görünürse görünsün, böyledir."
- "Rahat bir hayat gözlerinizi kamaştıran güçlü bir ışık gibidir; bütün incelikler-asıl güzel hayatı ve büyük sanatı meydana getiren incelikler- gözünüzden kaçar."
- Soğan kokan bir bıçakla ekmek kesilmeyeceğini kendiliğinden bilen insanlar vardır; sonra bunu düşünmeyen , ama başkalarına bakarak öğrenenler gelir; bir de bundan haberi olmayan, görerek öğrenmeyen ve leş gibi soğan kokan bıçakla ekmek kesip yiyen ya da yedirenler vardır. Yeryüzünde eşitlik olsaydı, birincilerin emretmesi, ikincilerin bu emirleri yerine getirmesi, sonuncuların da boyun eğmesi gerekirdi. Böylece dünya mükemmelliğe ulaşmış olurdu, oysa hal böyle olmaktan çok uzak, çünkü hayatta mantıktan eser yok.