sevgisi bana bu dünyanın ne kadar güzel bir yer olduğunu öğretecekti./syf.52

''Her şey değişti, bozuldu her şey,'' dedi dedem.''Hem de çok.''

Kimse kimseye güvenmiyor, her an karşısındakinden bir alçaklık bekliyor herkes.

Ah ne kadar da güzeldir çocukken haksızlığa uğrayıp, yatağa yatıp ağlaya ağlaya uyuyakalmak!

Bir şehir ne kadar büyük ve renkliyse, suçunuzu ve günahınızı gizleyeceğiniz o kadar çok köşesi, ne kadar kalabalıksa, suçunuzla aralarına karışabileceğiniz o kadar insanı var demektir.

Bu gibi durumlarda, yani kalbimizin bir türlü çıkarmak istemediği acı sonucu, acımasız aklımız çıkarır çıkarmaz, bütün gövdemiz isyan eder ona.

Hayal kurmazsan zaman hiç geçmez.

Uzun bir süre kimseyle konuşmadım; içime dönüm. Dünya ile arama uzaklık koydum. Dünya güzeldi, içim de güzel olsun istedim. İçimde bir suçluluk, hatta kötülük yokmuş gibi yaparsam, yavaş yavaş kötülüğü unuturdum. Böylece hiçbir şey olmamış gibi yapmaya başladım. Hiçbir şey olmamış gibi yaparsanız ve gerçekten de hiçbir şey olmuyorsa, hiçbir şey olmaz sonunda.

Göğe çıkıp yıldızların ışıltısına ulaşmak yerine, şimdi üzerinde uyuduğumuz toprağın içine girmeyi hayal etmemiz doğru muydu?

Tahran'da laiklik belli ki nicedir Türkiye'de olduğunun aksine, ordunun desteğiyle de olsa var olan ve telaşla korunması gereken değil, hiç var olmayan bir şeydi ve bu onu daha teme bir ihtiyaç yapıyordu.