- "Hava kararmıştı. Ilık bir akşamdı. Kaldırımın ortasında durdu; bir sigara yaktı. İnsanlar Selim Işık'ın başına gelenlerden habersiz, aceleyle birtakım yerlere gidiyorlardı: birtakım insanlar, birtakım yerlere. Bir adam yaklaştı: 'Ateşinizi müsaade eder misiniz?' Etmem. Siz Selim Işık'tan bahsetmeme müsaade eder misiniz? Etmezsiniz. Gördünüz mü? Adam kamburunu çıkararak eğildi, sigarasını yaktı; sağ ol anlamına elini başına götürdü, uzaklaştı. Hemen kaçtınız değil mi? Kaçın bakalım. Sigara yakma hukuku. İnsan kaldırımın ortasında kararsız durursa, ya ateş isterler ya da adres sorarlar. Başka bir şey sormazlar. Sigarayı attı. Yardımı kesiyorum."
- Kadınlar da insanı alçaltır
- Teorik olarak, mesela 30000 kelimelik bir dil kurmak için 173 hece yeterli. Oysa, mesela Latincede 1750 hece var. Almancada 4650 hece kullanılıyor. Diller gereksiz hecelerle mi doldurulmuş yoksa? s.155
- Beni bir gün unutacaksan bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi boş yere mağaramdan çıkartma beni alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna tedirgin etme beni bu sefer geride bir şey bırakmadım tasımı tarağımı topladım geldim neyim var neyim yoksa ortaya döktüm beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim beni uyandırma...
- Bu acılar yüreğimi paslandırmış oysa. Sevmek zor geliyor. Alışmamızım, yoruluyorum. Her an sevdiğimi düşünemiyorum. Bazen atlıyorum. Boşluklar oluyor. Bunları boş sözlerle doldurmaya çalışıyorum. Oysa ben her an sana bakmak, bir sözünü kaçırmamak, bir kıpırdanışını, yüzünün her an değişen bütün gölgelerini izlemek, her an yeni sözler bulup söylemek istiyorum. Her mevsimde, her gittiğimiz yerde, insanlarla ve insanlarsız, aşkın değişen yansımalarını görmek istiyorum. Bütün bunlar beni yoruyor. Sen orada duruyorsun ve beni seyrediyorsun sadece. Senin için sevmek su içmek gibi rahat bir eylem. Ben her an uyanık olmalıyım.
- "Ne ekersen onu biçersin" diyen rüzgarım sonrasındaki fırtınalarım... Bir şiire vurulup da hiçbir şiir olamayışım... ve nerede... nasıl...
ne zaman sonlanacağını artık pek de umursamadığım... bilemediğim hayatım... Hepsi bir "yaşandı bitti" noktasının etrafında dolanıyor... nokta gelip koyuyor sonunu... Hadi durma, al yalnızlığımı ört üzerine Olric... - "Herkes zaaflarını gizleyerek yalnız güçlerini ortaya koyar."
- İnsan nedir bilir misin 0lric?
-Nedir efendimiz?
-İnsan; Ağaçları kesip onlardan kağıt yapan sonrada o kağıtlara "Ağaçları Koruyunuz" Yazandır! - Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım. Kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım. Bana acımayın. Ben kötüyüm. Sizlere karşı kötü duygular besledim içimden. Beceriksizliğimden uygulayamadım kötü düşüncelerimi.
- Karagöz filan değilim. Herkes birikmiş bizi seyrediyor. Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz.