- "Yaşar gibi yapmaktan, özlemez gibi yapmaktan, iyiymiş gibi yapmaktan, nefes alıp onu içimde tutmaktan, o nefeste boğulmaktan sıkıldım. Ki nefessizlikten değil nefesten boğulmaktır marifetimiz..."
- İnsan kardeşlerim! Hepinizi seviyorum. Dünyanın hiçbir yerinde artık böyle heyecanlara tesadüf edilemiyor.
- Biz de savaşa değildik hazır
Sakattı iki paşa, bir nazır
Bu eksik kadroyla ne yapılır?
İklim de eyledi bizi telef
İki-bir yenildik malesef - Seni seviyorum. Çünkü başka çarem yok.
- "Ben ve Olric sizleri sarsmaya geldik. Dünya tarihinde eşi görülmemiş bir duygululukla ve kendini beğenmişçesine ve kendini beğenmişçesine sanki bizden önce bir şey söylememişçesine gillerden olmaktan korkmadan kapınızı yumrukluyoruz."
Sf.542| - Herkes istediği mesleği seçecektir. Ressam olmak isteyenler reklamcı, yazar olmak isteyenler mühendis, mimar olmak isteyenler iktisatçı, meyhaneci olmak isteyenler hukukçu, hukukçu olmak isteyenler tezgahtar, adam olmak isteyenler uşak ve dilediği gibi yaşamak isteyenler rezil olmayacaklardır.
- Bir silgi gibi tükendim ben . Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım. Mürekkeple yazmışlar , oysa ben kurşun kalem silgisiydim . Azaldığımla kaldım...
- Oysa bizim bütün güzelliğimiz, yaşadıklarımızla düşündüklerimiz arasındaki acıklı çelişkinin yansımalarından ibaretti.
- "Hep kötü olaylar, can sıkıcı yaşantılar tekrarlanıyordu.
Güzellikler, bir kere görünüp kayboluyordu." - Evet. Onlar haklı çıktı. Sonunda, bana olanlar olduktan sonra, aralarında konuşacaklar: yıllarca önce biz bu durumu anlamıştık, diyecekler. Kitap okumasından belliydi, misafirlerin yanına çıkmamasından anlamıştık. Yerli yerinde karşılıklar bulup söyleyememesi onu bu duruma getirdi.
Bir bakıma talihsizim. Misafirin yanına çıkmadıkları halde başlarına bir şey gelmeyenler de var. Onlar bir bakıma kaybediyorlar. Eksik olsun böyle kazanç.Ben ölüyorum: görmüyor musunuz?
Yazık diye üzülecekler. Fakat, haklı çıkmanın sevinci içlerini ısıtacaktır. Beter olsunlar diyeceğim; oysa, beter olan benim.