- Hem bir toprak yitikliğinin, hem de bir ülkü yitikliğinin acılarından kaynaklanıyor bizim acımız.
- İyileşmez bir yara: evrensel yitiklik.
- Yaratılış bilgeliğini kavramaya doğru ilerlemeyen insan, bunun gereği zihinsel edimlerini manevi kaynaklarla donatmayan insan, sürekli kendini bir tembelliğe iten insan, kendi kendinin de engeli olur: aşmaya, daha ileri varmaya engel olur: insan, aşmak zorundadır kendi kendini.
- İnsan, ancak Peygamber?in ilkeleriyle aşar bu dört duvarı, kendisine doğru yürüyen bu dört duvarı. Duvarlar mı? Nesnelerden oluşuyor bu duvar, herkes, görüş açısını kendisi kapatıyor, tam batış, varsallığın örülü duvarı bu, bilinç kopukluğu.
- Gerçeği yinelemek daha bilinçli kavramamıza yarar.
- İnsan, eninde sonunda, bir gün, nasıl olsa yargılanacağını bir anlasa: kuşkusuz, en gerekli olanı, önemlisi, insanın, kendi içinde kendi kendini yargılamaya başlamasıdır. Bu da, büyük bir içyetkinliği gerektiriyor. İnsan, sonsuz deneylerden geçtiği halde, hala yeterince olgunlaşamadığı gibi.
- İnsan kendi külünü savurmadan havaya, fethedemez kendini.
- İnsana ulaşmak, çok sarp yollardan geçmekle olasıdır ancak: çetin bir ceviz insan: kır; bir kabuk daha; onu da kır: çok derinlerde insanın bilmecesi.
- Umut diyordu, umut hiç eksilmiyor bende: bu kırık telleri ses verdikçe, insan, bu sesin kendi sesi olması gerektiğini anlayacak sonunda.
- İnsan, unuttu yeryüzünün anlamı olduğunu başlangıçta, sorumluluğu ilk yüklenenin kendisi olduğunu.