- Sanki her an, kendine şöyle deme ihtiyacını duyuyormuş gibisin: Bu böyle, çünkü ben böyle istedim; ben böyle istedim, yoksa ölürüm.
- Yalnızlığın büyülü çemberini kırmayacaksın. Yalnızsın ve kimseyi tanımıyorsun; kimseyi tanımıyorsun ve yalnızsın. Ötekilerin birbirlerine yapıştıklarını, birbirlerini koruduklarını, birbirlerine sarıldıklarını görüyorsun. Oysa sen, ölü bakışlı, saydam bir hayaletten, külrengi bir cüzzamlıdan, çoktan toza dönüşmüş bir silüetten, kimsenin yaklaşmadığı tutulmuş bir yerden başka bir şey değilsin. Olasılık dışı karşılaşmaların umuduyla kendini zorluyorsun?
- Hayır. Sen, yapboz oyunun eksik parçası olmayı yeğliyorsun. Tasını tarağını topluyorsun. Şansını hiç denemiyor, hiçbir işe hiçbir umut bağlamıyorsun.
- ?Sabırlısın ama beklemiyorsun. Özgürsün ama seçimde bulunmuyorsun. Müsaitsin ama hiçbir şey kılını kıpırdatmıyor. Sürprizden yoksun bir hayat, emniyettesin. Uyuyor, yürüyor, yaşamaya devam ediyorsun. Dalgın bir bilim adamının labaratuvarında bir labirente terk edilmiş fare gibi.?
- ?Ne kimseyi görme, ne de konuşma, düşünme, dışarı çıkma, yerinden kımıldama isteği duyuyorsun. Yine böyle bir günde, biraz daha önce, biraz daha sonra, bir şeylerin yolunda gitmediğini, açık konuşacak olursak, yaşamayı bilmediğini, hiç bilmeyeceğini, şaşırmadan keşfediyorsun. İlerlemekten vazgeçtin, ama zaten ilerlemiyordun ki, yeniden yola çıkmıyorsun, vardın sen, daha uzağa gidip de ne yapacağını kestiremiyorsun?
- Bir sonraki gün yayıncısına bir fasikül daha sunup zar zor günlük harçlığını çıkaran, sabahtan akşama o gün yazdığı sayfaları sayıp duran, kargacık burgacık yazısıyla günlük kotasını doldurmaya uğraşan bir yazarın dur durak tanımaz hayal gücünün ürünü bir masalımsı anlatının kahramanlarıyız.
- LODOS İçim hüzün dolu, ah! bitirdim kitapları. Mavi köpüğün ak bulutlara karıştığı Sarhoş kuşlarla dolu ufuklara kaçmalı. Bakışlarında saklı salkımsöğüdün dalı, Sırılsıklam kalbimi alıkoyamaz artık! Ya da bana küsmüş boş kâğıdımdaki aklık, Ya da onu aydınlatan ışığı lambamın, Ya da yavrusunu bağrına basan bir kadın, Hiçbiri, hiçbiri durduramaz, gidiyorum! Haydi nazlı kalyon, uzaklara açılalım! Aşkla paramparça ruhumda bir sıkıntı var, Son ayrılık için sanki bu sallanan kollar! Çağırıyor sanki bu kalyonun mizanası, Batırdıklarından artakalan son kalası Kıyıya savuran fırtınayı; ama olsun... Aç kalbimi tayfaların şarkısı doyursun! Mallarmus
- Seni rahatsız eden , seni duygulandıran , seni korkutan ama bazen de coşturan şey başkalaşmanın aniliği değil, aksine bunun değişim olmadığı, hiç bir şey değişmediği...
- Önemli olan tek şey yalnızlığın: Ne yaparsan yap, nereye gidersen git, gördüğün hiçbir şeyin önemi yok, yaptığın her şey boşuna, aradığın her şey sahte. Var olan tek şey yalnızlık, her seferinde er ya da geç karşında bulduğun, dost ya da yıkıcı yalnızlık; onun karşısında, her seferinde yalnız kalıyorsun, yardımdan yoksun, şaşkın ya da afallamış, umutsuz, sabırsız...
- "Evinden çıkman gerekmez. Masandan kalkma ve dinle. Hatta dinleme, yalnızca bekle. Hatta bekleme bile, kesinlikle sessiz ve yalnız ol. Dünya, maskesini düşüresin diye, gelip kendini sunacaktır sana, başka türlü olamaz; kendinden geçmiş bir halde eğilecektir önünde..."