- SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CAHİLLİK GÜÇTÜR (syf 28)
- Haftalardır kendini hazırlıyordu, ama cesaretten başka şeylere de gereksinim duyabileceği hiç aklına gelmemişti. (syf 32)
- Ama ne tuhaftır ki, herkes tarafından nefret edilmesine ve aşağılanmasına, görüşlerinin her gün kürsülerde, tele-ekranda, gazetelerde, kitaplarda yüzlerce kez çürütülmesine, yerle bir edilmesine, gülünç düşürülmesine, aşağılık süprüntüler olarak sergilenmesine karşın, evet, bütün bunlara karşın, Goldstein'in etkisi hiç azalmıyor gibiydi. Her gün onun oyununa gelmeye hazır yeni yeni salaklar çıkıyordu. (syf 37)
- İki dakika nefret'in en korkunç yanı, insanın katılmak zorunda olması değil, katılmaktan kendini alamamasıydı. (syf 38)
- Duygularını gizlemek, aklından geçenlerin yüzüne yansımasını önlemek, herkes ne yapıyorsa onu yapmak, iç güdüsel bir tepkiydi. (syf 41)
- Son zamanlarda neredeyse tüm çocuklar korkunçlaşmıştı. En kötüsü de, Casuslar gibi örgütler aracılığıyla sistemli bir biçimde, başına buyruk küçük vahşilere dönüştürülmüş olmalarına karşın, Parti disiplinine en ufak bir baş kaldırma eğilimi göstermemeleriydi. (syf 48)
- Düşünce suçu sonsuza dek gizlenebilecek bir şey değildi. Onları bir süre, hatta yıllarca atlatabilirdiniz, ama eninde sonunda ensenize yapışırlardı. (syf 43)
- Bir gün karanlığın olmadığı bir yerde buluşacağız (syf 49)
- Winston sanki deniz dibi ormanlarında öylesine dolaşıyordu, canavarca bir dünyada kaybolmuş gibiydi, ama canavar kendisiydi sanki. Bir başınaydı. Geçmiş yok olup gitmişti, geleceği düşünmek olanaksızdı. (syf 50)
- Bu rüya, rüyalara özgü görüntülerde geçmekle birlikte, insanın düşünsel yaşamının bir devamı olan ve uyandıktan sonra da yeni ve değerliymiş gibi gelen gerçekler ve düşüncelerin ayırdına vardığı rüyalardandı. (syf 54)