- Eğer bütün kayıtlar aynı masalı söylüyorsa , o zaman yalan tarihe geçecek ve gerçek olacaktı. Parti sloganın da ne deniyordu: '' Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan, geçmişi de denetim altında tutar.'' (syf 59)
- İnsan, ardında tek bir iz bile, bir kâğıt parçasına karalanmış tek bir adsız sözcük bile bırakamadıktan sonra, geleceğe nasıl seslenebilirdi?
- Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler. (syf 95)
- NASIL'ını; NEDEN'ini anlamıyorum (syf 105)
- Onu en çok perişan eden de, bu büyük sahtekarlığın neden yapıldığını bir türlü açık seçik anlayamamasıydı. (syf 105)
- Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. (syf 106)
- Parti güçlendikçe acımasızlaşacak; muhalefet zayıfladıkça, despotluk güçlenecek.
- Karanlığın olmadığı yer, düşlenen gelecekti; hiçbir zaman göremeyeceğimiz, ama belli belirsiz de olsa paylaşabileceğimizi sezdiğimiz gelecek. (syf 129)
- Beyni ve bedeni amansız bir duyarlılık, bir tür saydamlık kazanmıştı sanki; öyle ki, her hareket, her ses, her ilişki, söylemek ya da duymak zorunda kaldığı her söz yüreğini dağlıyordu. (syf 139)
- Ardıç kuşu kanatlarını iki yana açtıktan sonra özenle kapadı, güneşi selamlarcasına başını eğip kaldırdı ve bir güzel şakımaya başladı (syf 152)