- Oysa artık katıksız aşk ya da katıksız şehvet diye bir şey kalmamıştı. Her şeye korku ve nefret karıştığı için, artık hiçbir duygu katıksız değildi. Sevişmeleri bir savaş, doyumun doruğuna varışları bir zafer olmuştu sanki. Parti'ye indirilmiş bir darbeden farksızdı. Siyasal bir eylemdi.
- "Para dünyasından kurtulmak işte bunu istiyordu. İçinden bir ses ona, parayı gerçekten, içtenlikle hor görürse, havadaki kuşlar gibi , bir şekilde yaşamını sürdürebileceğini söylüyordu. Havadaki kuşların oda kirası ödemediğini unutmuştu"
- Gelecekle nasıl iletişim kurulabilirdi ki?Doğası gereği olanaksızdı.Gelecek ya şimdiye benzeyecekti,ki o zaman ondan haberi bile olmayacaktı ya da şimdiden farklı olacaktı,ki o zaman da içinde bulunduğu durumun hiçbir anlamı kalmayacaktı.
- Kimi zaman,insanın birine duyduğu nefreti bile isteye bir başkasına yöneltmesi de olasıydı.
- Oysa çok kısa bir süre önce yalnızca birkaç yüz gırtlaktan yükselen çığlıkta yüreklere korku salan bir güç yatıyordu! Neden gerçekten önemli sorunlar söz konusu olduğunda böyle haykıramıyorlardı?
- Her gün, her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakamamak gibi karşı konulmaz bir içgüdüydü.
- Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir
- "İtiraf etmekten söz etmiyorum.İtiraf, ihanet değildir.Ne söylediğin ya da ne yaptığın önemli değil; yalnızca duygulardır önemli olan.Beni seni sevmekten caydırırlarsa, işte o zaman gerçekten ihanet etmiş olurum."
- Savaşın asıl yaptığı, yok etmektir; ama ille de insanları yok etmesi gerekmez, insan emeğinin ürünlerini de yok eder.Savaş, halk kitlelerini fazlasıyla rahata erdirecek, dolayısıyla uzun sürede kafalarının fazlasıyla çalışmasını sağlayacak araç gereç ve donatımı paramparça etmenin, stratosfere yollamanın ya da denizin dibine göndermenin bir yoludur.
- İnsanın azınlıkta olması, tek kişilik bir azınlık olması bile, deli olduğu anlamına gelmiyordu.Bir doğru vardı, bir de doğru olmayan; doğruya sarıldığın zaman, tüm dünyayı karşına bile alsan, deli olmuyordun.