- İsimler farklı olaylar aynı.
- Acımı içiyorum ve bundan sarhoş oluyorum. O zaman çektiğim acının niteliği değişiyor ve kendimi bambaşka bir insan hissediyorum.
- Dünyada açıkyüreklilikten zor ve övmeden kolay bir şey yoktur.Açıkyüreklilikte yüzde bir değerinde olsa bile,bir nota falsolu oldu mu, uyumsuzluk hemen fark edilir; övmede ise,baştan sona bütün notalar falsolu bile olsa, yinde de kulağa hoş gelir, zevkle dinlenir.
- Bu noktada ortaya çıkan soru şuydu: Hastalık mı suçu doğuruyordu, yoksa suç mu kendi yapısına uygun, hastalığa benzer bir şeyleri geliştiriyordu?
- "Kapıyı kilitlemiyor musun?" diye sordu.
"Hiçbir zaman kilitlemedim ki! Sözde iki yıldır kilit alacağım..." Gülümseyerek Sonya'ya baktı: "Kilitleyecek hiçbir şeyi olmayan insanlar mutludurlar herhalde, öyle değil mi?" - İyi yürekli akılsız bir aptal, kötü yürekli akıllı aptallar kadar mutsuzdur. Bilinen bir gerçek bu... İşte ben iyi yürekli, akılsı aptalın biriyim. Sen de zeki, kötü yürekli bir aptalsın. İkimiz de mutsuzuz, ikimiz de acı çekiyoruz.
- - Demek beni sevmiyorsun?.. Dünya, hayır anlamında başını salladı. Svidrigaylov umutsuzlukla fısıldadı:
- Beni... Sevemez misin? Hiçbir zaman? - Akılca ve ruhça kim sağlam ve güçlüyse, insanlara onun buyuracağını biliyorum artık! Kim daha yürekliyse, haklı olan da odur. Her şeyin içine tükürmekte, aldırmazlıkta en ileri gidenler, yasa koyucu olurlar. Herkesten daha gözüpek olan, herkesten daha haklıdır!
- İnsan boğulmamak için nasıl bir saman çöpüne bile sarılabiliyor!
- Çağımızda aklı başında olan her insan korkaktır, köle ruhludur ve ne yazık ki böyle olmak zorundadır. Bu onlar için normal bir durumdur ve benim sarsılmaz inanışıma göre bu durum onların yaratılışından beri öyledir. Doğaldır. Akıllı ve namuslu insanların korkak ve köle oluşları, yalnızca çağımıza denk düşen bazı rastlantılarla açıklanamaz, genel olarak böyledir bu. Hiçbir akıllı ve namuslu insan bu doğa yasasından yakasını kurtaramaz. Bir kere kabadayılık etmeye kalkışanlar, sakın bu davranışları için kendileriyle övünüp böbürlenmesinler, çünkü nasıl olsa bir başka durumda boyun eğeceklerdir. Bu her zaman böyle olan, değişmez ve kaçınılmaz olan bir sonuçtur. Kabadayılıkta inat edenler yalnızca eşeklerle melezlerdir, ki onlar bile belirli bir sınırdan öteye gidemezler. Biz de hiçbir değeri olmayan bu yaratıklara değer ve önem vermezsek daha iyi ederiz.