- Ne ben herhangi birine benziyordum, ne de herhangi biri bana benziyordu. Ben tek başımaydım, onlarsa hep birlikteler diye derin düşüncelere dalıyordum...
- "Mesele duvarlar değil, hatıralar, geçmişe ait hatıralar içimi sıkıyor... Hem de işin tuhafı, bunlar daha çok tatlı hatıralar olduğu halde üzülüyordum. O zamanlar fena gözüken, insanı kızdıran olaylar bile hatıra olunca bütün kötülüğünü kaybediyor, hayalde cazibe kazanıyor."
- Yapayalnız olmanın, tek başına kalmışlığın sonsuz acı verici karanlık duygularıyla doluvermişti birden yüreği.
- "Bu duygu hiç ummadığı bir anda affedildiğini öğrenen bir idam mahkumunun heyecanıyla karşılaştırılabilirdi ancak."
- "İnsan başkalarının kusurlarını bulmaya çalışırken kendi kusurlarının farkına varamıyor."
Size inciler vermek isterdim; ama verebildiğim sadece çakıl taşları.. - Acı ve üzüntü, vicdan ve derin bir yürek için her zaman zorunludur.
- İnsan,hedefe ilerlemeyi sever,ulaşmayı değil;şüphesiz çok gülünç bir durumdur bu.İşin en hoş tarafı,insanın daha doğduğunda gülünç olmasındadır.İki kere iki dört formülü,yine de dayanılmaz şey doğrusu.Bana kalırsa iki kere iki dört,büyük bir küstahlıktır ve etrafa tükürükler saçan,elleri belinde,yol kesen bir külhanbeyinin ta kendisidir.İki kere iki dördün mükemmelliğine inanıyorum;fakat ondan daha üstün olduğuna inandığım şey,iki kere ikinin beş etmesidir.
- Aşık olmayı denedim, hemde bir kez değil iki kez. İnanın bana korkunç acılar çektim. Ruhumun derinliklerinde, çektiğim acı ile alay eden bir ses işittiğim halde acı çekmeye devam eder, üstelik deli dolu aşıkmışım gibi kıskançlık krizleri geçirirdim. Bunların hepsinin sebebi can sıkıntısıydı baylar , emin olun can sıkıntısı...
- Sevgili okuyucularım, her şeyin tam anlamıyla farkında olmak bir hastalıktır; hem de tümüyle gerçek bir hastalık.
- "Fakat insanlar sistemlere, bazı soyut kavramlara o denli bağlıdırlar ki, sadece mantıklarını haklı çıkarmak için gerçekleri göz göre göre değiştirmeye, gözlerini kapayıp kulaklarını tıkamaya razıdırlar."
"İnsan gelip geçici hevesleri olan, tutarsız bir varlıktır ve tıpkı satranç oyuncuları gibi hedefe ulaşmayı değil de hedefe giden yolları daha çok sever."
"İnsan hedefe ilerlemeyi sever ulaşmayı değil."