- Tıkanıyordu. Düşüncesini belki daha uygun, daha becerikli ve doğal şekilde ifade etmek isterdi, ama pek acele, pek yalın olmuştu. Gençliğe özgü bir taşkınlık, bir gün önceki kızgınlığın belirtileri, övünmek ihtiyacı vardı. Bunu Katerina Ivanovna kendisi de ayırt edebiliyordu. Yüzü ansızın karardı, gözlerinin ifadesi kötüledi. Ondaki bu değişikliği Alyoşa hemencecik gördü, görmesiyle de içi ona acımaya başladı.
- Sanıyor musun ki, eğer iktidara sahip olmaya hakkım olup olmadığını kendime sormaya başlamışsam, buna hakkım olmadığını bilmiyordum? Ya da eğer insanın bir bit olup olmadığını sormaya başlamışsam, demek ki insan benim için bir bit değildir... Kimin ki aklına böyle bir soru hiç gelmez ve doğruca hedefin üzerine yürür gider, insan onun için bir bittir.
- İdam mahkmunun biri ölümünden bir saat önce , yüksek bir dağın tepesinde,
ancak iki ayağının sığabileceği kadar daracık bir yerde yaşaması gerekse; çevresindeyse
u çurumlar, okyanuslar, sonsuz karanlıklar, fırtınalar ve sonsuz bir yalnızlık olsa, yine de o bir
avuç yerde ömrü boyunca, binlerce yıl, sonsuza dek yaşamanını, o anda ölmeye yeğleneceğini
söylemiş. Yeter ki yaşasın! Yalnızca yasasın! Aman Tanrım, bu nasıl gerç ek böyle! Bu nasıl
ger çek! İnsan ne al çak yaratıkmış! - '' Çoğu zaman insanlar, hatta caniler bile, haklarında verdiğimiz hükümlerden çok daha saf, temiz ruhlu olurlar. ''
- " Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız. "
- " Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız. "
- Ne ben herhangi birine benziyordum, ne de herhangi biri bana benziyordu. Ben tek başımaydım, onlarsa hep birlikteler diye derin düşüncelere dalıyordum...
- "Mesele duvarlar değil, hatıralar, geçmişe ait hatıralar içimi sıkıyor... Hem de işin tuhafı, bunlar daha çok tatlı hatıralar olduğu halde üzülüyordum. O zamanlar fena gözüken, insanı kızdıran olaylar bile hatıra olunca bütün kötülüğünü kaybediyor, hayalde cazibe kazanıyor."
- Yapayalnız olmanın, tek başına kalmışlığın sonsuz acı verici karanlık duygularıyla doluvermişti birden yüreği.
- "Bu duygu hiç ummadığı bir anda affedildiğini öğrenen bir idam mahkumunun heyecanıyla karşılaştırılabilirdi ancak."