- Ben bu ayette senin için ah çektim, ah!
- Ben bu ayette senin için ah çektim, ah!
- O günler geçip gitti
O günler, kirpiklerimin arasından - Hayat belki
bir kadının her gün filesiyle geçtiği uzun bir caddedir.
Hayat belki
bir adamın kendini dala astığı iptir.
Hayat belki
okuldan dönen bir çocuktur.
Hayat belki
iki sevişme arası rehavetinde yakılan bir sigaradır
ya da
yoldan geçen bir başkasına
şapkasını kaldırarak anlamsız bir gülümseyişle
''günaydın'' diyen adamın
şaşkınca karşıya geçişidir. - kuş sofanın kenarından
uçtu, bir haber uçtu ve gitti
kuş küçücüktü
kuş düşünmüyordu
kuş gazete okumuyordu
kuşun borcu yoktu
kuş insanları tanımıyordu
kuş havada
tehlike ışıklarının üstünde
bihaberliğin irtifasında uçuyordu
ve mavi anıları
çılgınca deniyordu
kuş ah, sadece bir kuştu - söz iki cismin cılız birleşmesinden değildir ve kucaklaşmasından eski bir defterin yapraklarında söz benim mutlu saçlarımdadır senin öpüşünün yanık gelincikleriyle ve çalmadaki tenlerimizin içtenliğinden ve çıplaklığımızın parıltısındandır sudaki balıkların pullarına benzeyen söz, bir şarkının gümüşsü yaşamındandır sabahları küçük fıskiyenin söylediği..
- ben oradan, esrik ve özgür bakarım dünyaya, senin büyülü gözlerinin yollarını gözümde bulandırdığı bakarım dünyaya, senin büyülü gözlerinin gizemli karanlığında durmadan çevresinde duvar ördüğü...
- biz yitmiş olması gereken her şeyi yitirmişiz biz yola koyulmuşuz ışıksız ve ay, ay, sevecen dişi hep oradaydı kagir bir damın çocuksu anılarında ve çekirge saldırısından korkan genç ekin tarlalarının üzerinde daha ne kadar ödemeli...
- kuş sevinçle şakıdı: "nasıl da mis kokular, nasıl da tatlı güneş! bahar gelmiş, eşimi bulmaya gitmeliyim" ve balkonun ucundan uçtu bir haberci gibi, kayboldu gitti. küçücüktü kuş, düşünemiyordu gazete okumuyordu kuş, borcu yoktu insanları da tanımıyordu göklerde, kırmızı uyarı ışıkları üstünde her şeyden habersiz yükseklerde uçuyordu ve deniyordu masmavi anları delicesine kuş, ah! sadece bir kuştu.
- ?o günler geçti o günler, kirpiklerimin arasından?