- ''Şimdi sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi gerekiyor mu?'' diye sormuştu Nazım Hikmet, o muazzam üslubuyla. Halbuki bugünün aşklarını görse ne derdi acaba? Bugün ellerde teraziler, adeta gramla tartılıyor aşk. 160 gr sevgiye karşılık 160 gr sevgi alınabilirmiş gibi, herkes verdiği kadarını istiyor.
- Sonsuz seyahatler alemidir kitapIar. Zamanda ve mekanda bir kuş kadar özgür kılarlar insanı.Alırsın kelimeleri tek tek, bir araya getirirsin topak topak.Yumuşacık ama dayanıklı. Kanat yaparsın harflerden. Uçarsın uçabildiğince...
- Seni olduğun gibi sevdim, tüm günahların ve arızanla. Uzaktan sevmenin en güzel yanı bu zaten. Kimseyi değiştirmeye kalkmıyorsun. Her şeyi olduğu gibi kabulleniyorsun. Aynı gök kubbenin altında yaşadığımızı bilmek yetiyor bana.
- Kimse mükemmel değil. Kimse sandığı kadar diğerlerine üstün değil. Bunu bir anlasak, mantıkla değil yürekle anlasak, ne kibir kalır dilimizde, ne önyargı zihnimizde.
- İnsanı en fazla küçük düşüren ,her şeyden mahcup eden işte bu basit gündelik hayattı.
- Yalnızlık insanın kendi kendisiyle yaptığı sohbettir. Aracısız. Katkısız. Oyunsuz. Yalansız. Saf ve som bir sohbet...
- Cümlelerinin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy. Açık bir kapı bırak daima. Ne kadar bilsen de hiçbir zaman yeterince bilemeyeceğini unutma. Tevazudan şaşma
- Gitmek ama nereye? Önemi yok. Gitmek ama niye? Cevabı yok. Aslında varılacak yer dahi o kadar mühim değil, zira esas olan gitmek, gidebilmek... zaman zaman... her zaman.
- Bir toplum her meseleyi özgürce konuşabildiği ve yazabildiği ölçüde zenginleşir. Konuşmak, konuşamamaktan çok daha iyidir.
- Seni olduğun gibi sevdim, tüm günahların ve arızalarınla. Uzaktan sevmenin en güzel yanı bu zaten. Kimseyi değiştirmeye kalkmıyorsun. Her şeyi olduğu gibi kabulleniyorsun. Aynı gökkubbenin altında yaşadığımızı bilmek yetiyor bana. Başımızı kaldırdığımızda gördüğümüz sema aynı, yıldızlar aynı, dolunay aynı. Bunu bilmek yetiyor bana. Umurumda değil ki nerede uyuyorsun, kimin yanında.