- Hayatımızın bir haritası varsa şayet, yollarda değil, yol ayrımlarında çizilmekte. İki şey arasında tercih yaptığımız o kısa, kısacık anlarda. Göz açıp kapayana kadar değişir kaderimiz, tek bir kararla...
- Zifiri bir halka idi toprak, Yıldızlara sığınırdı bazen...
- "Görünenle yetinirsen eğer sadece tırtılı bilirsin. Çirkindir ya tırtıl, gönlünü çelmez. Görünenin ötesine geçmek istersen eğer, aradan örtüyü kaldırıp da gönül gözü ile bakarsan, kelebeği bulursun karşında. Güzeldir ya kelebek, gönlün ona akar. Lakin gönül gözünle görürsen eğer, kelebeğe değil tırtıla sevdalanırsın."
- "Sade tırtıl ile kelebek değil elbet. Sakın ola horgörme Pinhan; canları horgörme. Bak bu gayb alemine, bir kendini gör. Bak kendine, cümle mahlukatın özünü gör. Devri tamam olan gelir, devri tamam olan gider. Gelen, gidende saklıdır; giden gelende saklı."
- Aşk üzerine yazılanlar kara, kapkaraydı.
- Katreyiz alemde, lakin Dilde derya olmuşuz.
- Canansız can, cansız canan olamazdı. Aşığın da maşuğun da gıdası, mayası aşktı. İki yürek bir çarpardı.
- "Lakin o yüreklerden biri benim yüreğim; de bana, ya öteki kimin? Ben kimin peşindeyim?"
- Biz sevdik aşık olduk, Sevildik maşuk olduk. Her dem yeni doğarız, Bizden kim usanası.
- İsimler büyülüdür. Sade büyülü mü, isimler hem de büyücüdür. Bir isimle ol ismi taşıyan, evvela hemnam; bir zaman sonra hemsıfat ve hemmeşrep; derken hemdil, hemkadeh ve hemsohbet; en nihayetinde de hemsefer oluverirler. Sefer vakti kapıya dayandığında, yolcu yolunda, hancı hanında gerektir.