- ''İyi ama az evvel Can Derviş Hanım'ın yanındaydım, o da diyor ki bu dünyada bu kadar çok koşturup durmanın anlamı yok. Ölmeden önce ölmeli diyor.''
- Yedi uyuyanlar o mağarada 300 sene uyudular da sandılar ki birkaç saat geçti sadece. Nedir ki zaman?
- Orada bebeği yüceltir, adeta ''uhrevi/semavi'' bir varlık olarak niteler. Ancak henüz doğmamış bir bebektir bu. Doğurulmayı isteyen, yaratılmayı talep eden, talebinde ısrar eden. Bir volkan imgesi kullanır şair burada. Volkan kadınsılığın, doğurganlığın, sıcaklığın, açılmanın, genişlemenin, içinden bir can çıkarmanın simgesi olarak dikilir karşımıza. Ama volkan aynı zamanda tehlikeli, yıkıcı bir güçtür. Ehlileştirilemez.
- Aşktan önce. Aşktan sonra. Çünkü aşk bir milat. Takvimlerin kendini sıfırladığı, saatlerin yeniden ayarlandığı an. Aşktan önce olan biten şey -mişli geçmiş. Adeta yaşanmamış. Bir şekilde hafızaya sonradan alınmış. Aşktan sonra olan her şey şimdiki zaman. Öncesi ve sonrası olmayan. Uzakları yakın, olmazları olur eden bir efsun aşk. İnsana tükürdüğünü afiyetle yalatan. Ettiği tüm büyük lafları bir bir hatırlatan, bileğinden kavradı mı sarsan, sarstı mı bırakmayan bir yudumcuk efsun. Aşk bir kimyasal bileşim. Formülünde esrar var.
- Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
- Hamuş? derdi Mevlâna kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç, bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini..? Sayfa 35
- Demek sadece uzaktakileri ozlemezmis insan. En yakınındakini de pekâlâ özleyebilirmiş... Sayfa 228
- Bir şehrin uykusunu dinlemek hem tarifsiz keder, hem tarifsiz mutluluk verir. Kapalı kapılar ardında ne hikayeler yaşanır acaba? Hayatta başka bir yol çizseydim ben ne tür hikayeler yaşardım, bunu da düşünürüm. Ama bilirim ki ben bu yolu seçmedim kendime. Bu yol beni seçti.
- İnanç aşk gibidir. İspat istemez.Mantıksal bir açıklama beklemez. Ya vardır, ya da yok. Sayfa:187
- Bir şehrin uykusunu dinlemek hem tarifsiz keder, hem tarifsiz mutluluk verir. Kapalı kapılar ardında ne hikayeler yaşanır acaba? Hayatta başka bir yol çizseydim ben ne tür hikayeler yaşardım, bunu da düşünürüm. Ama bilirim ki ben bu yolu seçmedim kendime. Bu yol beni seçti.