- Her hakiki aşk hikâyesi umulmadık dönüşümlere yol açar.
Aşk bir milat demektir. Şayet "aşktan önce" ve "aşktan sonra" aynı insan olarak kalmışsak, yeterince sevmemişiz demektir. Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir. - Bizler hal ehliyiz. Kalp ehliyiz. Aşk ehliyiz. Biz pergel gibiyiz. Bir ayağımız şeriat üste sabit, bir ayağımızla yetmiş iki milleti devrederiz.
- "Sizin hudut çektiğiniz boydan ben çoktan geçtim gittim efendiler. Dur deseniz de, duramam artık. Haram dedikleriniz bana helaldir. Sus deseniz de, susamam artık."
- Keder, çok az kişinin gücünün yettiği bir ayrıcalıktı.
- "...Fakat şayet bir işi başarmak istiyorsan, onun neden bir başkasının değil, senin yapman gerektiğine kâinatı ikna etmen lazım. Bunun da tek yolu çalışmaktır."
- "Benden sana nasihat, cevabını taşıyamayacağın sorular sorma."
- "Velev ki bir ormandasın; karşına güzel bir dilber çıktı. Tek başına mahsur kalmış. İstesen çaresizliğinden faydalanıp ona orada sahip olabilirsin. Yapmazsan, o zaman adamsın. Yahut birileri sana küfredip hakaretler yağdırdı. Damarına bastı. Hiddetlenip döver misin? Şayet yapmazsan, o zaman adamsın. Demek ki ne yaptığımızdan ziyade, yapmadıklarımız tıynetimizi gösterir."
- ...bu şehirde tutunacaksam kendime bir harem kurmalıydım. İçine herkesten uzak olmasını dilediğim yanlarımı koyacaktım: zaaflarım, hırslarım, kırgınlıklarım, sırça yüreğim. Ağası da ben olacaktım o haremin, sultanı da. Ve bundan böyle kimsenin içeri girip bu saklı yanlarımı görmesine izin vermeyecektim.
- Evet dünya güzeldi ama acıtan bir güzellikti bu. Güneş ve ay, onlar olsa da olmasa da aynı şekilde doğup batacaktı. Ha mutsuz, ha mesut olmuşlar, kimin umurundaydı?
- Her bir nokta peçetenin üzerinde usul, usul dağılıyor, dağıldıkça büyüyordu; şu hayatta başkalarının gözünde daha görünür olmanın yolunun, özden mümkün olduğunca uzaklaşmak anlamına geldiğini kanıtlarcasına.