- Nefsi ona batmadı. Tam tersi nefsi ile ahbaptı.
- Rüzgara yaklaşmış uçurtma gibi savruluverir. Tutamazsın.
- Günün sonunda nereye gidildiğinin de hiçbir önemi yoktur. Gidebilmek aslolan. Varmak değil.
- Aşka burun kıvırma sakın! O,çöl ortasında yemyeşil bahçedir.O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için,her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma!
- Şehri seviyordu ve yabancı hissetmekten goncunmuyordu çünkü yüreğinin derinliklerinde hep öyleydi zaten: Her yerde yabancı...
- Kendini nasıl gördüğün,bir müddet sonra hakikatin olur.
- İnsanın bu şehirde asla paçasını kurtaramadığı bir şey varsa o da buydu zaten:Başkalarıyla iç içe yaşama zorunluluğu.Yayalar sokaklarda tek vücut yürür;yolcular vapurlarda sıkışarak oturur;otobüste,metroda insanlar yan yana dizilirdi.Çarpışır,sürtüşürdü bedenler;rüzgâra kapılmış karahindiba tohumları gibi.
- Büyümek demek, anne babanın kusurlarını görmeyi öğrenmek demekti.
- Aşk bugün var, yarın kaçtı kaçacak bir ada tavşanıydı sanki.
- Nereye gidersen git, kaçtıklarını götürürsün beraberinde.