- "Sadece sizin gibi düşünen/konuşan insanları okuyorsanız, okumuyorsunuz demektir."
- Bütün ömür boyu damla damla biriktirdiğimiz hüzünlere, kederlere sonradan tek bir kişinin sebep olduğunu sanmak ne büyük yanılsamadır. Ama insan beyni, kendini aldatmakta ustadır.
- Herkesle iyi geçinmek için hava gibi olmak lazım; renksiz, vücutsuz. Benim fikirlerim, değerlerim var. İnandığım şeyler, sevmediğim şeyler var.
- Ne demiş İbn Arabi? Bizimkisi 'aşk kervanı'; o kervan ne yöne giderse bizde peşinden.
- Sonradan gelecekti keder, biliyordu. Keder hep gecikmeyle ulaşırdı insana.
- Üstatlar mühimdir ama kitaplar daha aladır, unutma. İnsanın bir kütüphanesi varsa bin öğretmeni var demektir. Aslolan öğrenmek.
- Ölene kadar seveceğim yemini ne kadar temelsiz aslında, boş bir dayatma. Şu anı bilebiliriz sadece, koca bir ömre dair edilen bir taahhüt özünde zorlama. Tereddüt inancın da ozguvenin de aşkın da olmazsa olmazı. Şüpheye ve çelişkiye yer vermeyen aşklar yalan aşklar
- Dedikodu ziyafetinden karnımız tok değil, tam tersine, eksilerek, azalarak kalkiyoruz. Onun yerine Einstein in başarı formülünü hatırlamakta fayda var. Başarılı a olsun der. O zaman a eşittir x artı y artı z. Bu denklemde x çalışmaya tekabül eder. Yani x eşittir emek. Y ise oyundur. Hayatı sevmek, sevilmek, kıymet bilmek. Ve z der Einstein, insanın dilini tutmasına denk gelir. Dolayısıyla başarının formülü: bol bol çalış, bol bol sev, bol bol oyna, aman dilini tut, kem söz etme kimse hakkında. Güzel formül. Dün olduğu gibi bugün de aynen geçerli.
- zahir: tanrının doksandokuz isminden biri olan zahir, gözden saklanmayan demektir. Kıpırdama Bilmem neden, hiç hoşlanmıyordum adamın bu lafı etmesinden. Hem bir kez daha böyle bir uyarıya gerek yoktu ki. Ben zaten kipirdayamiyordum ve zaten biliyordum kipirtisizligimin neye benzediğini. Ters dönmüş su bardağının içinde sırtında bir arı olusuyle kosusturan karıncaya benziyordu kipirtisizligim ; hep aynı baslangic noktasında hep aynı çocuksu hayretle bakıyordu dünyanın yuvarlakligina, yuvarlağın tekrarına... su bardağının bir disi da vardı elbette pudingin bulaşama digi kuru bir katman. Ben dışarıdaki o uzak ve kuru diyarda degildim ki ki pir da ya mi yor dum
- Kimse bilmiyordu ki okumak, onun için bir nevi kaçıştı.