- Yalnız yaşayabilmek kendini güçsüz yanlarınla da kabul edebilmektir.
- Birbirlerini gördüklerinde kırık bir gülümseme aralarında yayıldı, kalabalık içinde ikisine incecik bir yol açtı. Bu yoldan yürüyüp, kucaklaştılar. Gözleri birbirinden kaçıp, kayıplara karıştı.
- Her an bir organımızı alıp koparacak bir bomba, alnımızdan girip, beynimizi delip geçecek bir kurşun korkusu, polis endişesi, sabah okula gitmek için evden çıkılırken, bir daha geri dönülemeyebilirliğin tedirginliği...
- Kim olduğumuzu anlamak yerine, nasıl olmamız gerektiği öğretildi bize.
- Kim olduğumuzu anlamak yerine, nasıl olmamız gerektiği öğretildi bize. |Ayın En Çıplak Günü, Buket Uzuner (Sayfa 137)
- Birbirlerini gördüklerinde kırık bir gülümseme aralarında yayıldı, kalabalık içinde ikisine incecik bir yol açtı. Bu yoldan yürüyüp, kucaklaştılar. Gözleri birbirinden kaçıp, kayıplara karıştı. |Ayın En Çıplak Günü, Buket Uzuner (Sayfa 80)
- Her an bir organımızı alıp koparacak bir bomba, alnımızdan girip, beynimizi delip geçecek bir kurşun korkusu, polis endişesi, sabah okula gitmek için evden çıkılırken, bir daha geri dönülemeyebilirliğin tedirginliği... |Ayın En Çıplak Günü, Buket Uzuner (Sayfa 97)
- ''Zorbalar, başa çıkamadıkları,korktukları her şeyi tarih boyunca daima yakmışlardı. Zorbalar, insanları, kitapları ve binaları hep yaktılar... Zorbalar korktukları herkesi ''cadı'' ya da ''şeytan'' diyerek cayır cayır yaktılar!''
- "Biz insanlar çelişki dolu tuhaf yaratıklarız. Baksana halimize, kendi inşa ettiğimiz hapishanelerde yaşıyoruz - adına ev, aile, akrabalar, töreler diyerek... Sonra bu duvarların arasında boğulup, çıldırıyor, ama yıkılmasın diye de uğruna hayatımızı siper ediyoruz...."
- ?Şimdi artık biliyorum ki, bütün yaşantımız içinde ancak bir kaç kişiye böyle hak tanırız. Onu şımartır, yüz verir, alttan alır ve hatta ona teslim bile oluruz. O da bunu, zaten taa en başından bilmektedir. Eğer çok şanslı değilseniz, karşınızdaki şımarır, ipin ucunu kaçırır. Bİn pişman olur, incinir, düşkırıklıklarıyla yaralanır ve acı çekersiniz sonunda. Bazen, çok ender de olsa şanslısınızdır ve bir mucize yaşarsınız. Çünkü, karşınıza dilinize akraba biri çıkmıştır. ( Tanrım mucizeleri ne çok seviyoruz böyle! ) O sırada kaç yaşında olduğunuzun kesinlikle bir önemi yoktur. (Hayır yoktur!) Ve ben şanslıydım!?