- Sevmek baskı yapmadan kollayabilmektir.
- Birisini sevmekle gelen o inanılmaz hoşgörünün gücü azaldığında, ayrıntılar bile batar insana.
- O ikisinin gözleri çoktan birbirlerinden başkasına kör olmuştu.
- Çok gençken herkesi, her şeyi, hatta dünyayı değiştirebileceğimizi sanırız. Nasılsa hiç yaşlanmayacak, hiç ölmeyecek ve sonsuza ulaşacağızdır. Oysa duvarda tek bir tuğla olduğumuzu ve ancak "iyi bir tuğla" olmayı başarmakla yükümlü olduğumuzu görürüz bir gün...
- Annesi, babası, çocuğu, sevgilisi, arkadaşı, kim olursa olsun, bir insan, öbürüne ulaşmak için göze aldıklarıyla sevilir. Öbürüne ulaşmak yürek ister. Göze alabilmek ister. Bir insandan bir başkasına geçmek, emek ister, sevgi ister, yürek ister. Bunlar bile köprüleri kurmaya yetmez bazen...
- Birinin iyi niyetini istismar etmek, o iyi niyetin başkalarına sunulmasını da yok eder.
- Çok gençken herkesi, her şeyi, hatta dünyayı değiştirebileceğimizi sanırız. Nasılsa hiç yaşlanmayacak, hiç ölmeyecek ve sonsuza ulaşacağızdır. Oysa duvarda tek bir tuğla olduğumuzu ve ancak "iyi bir tuğla" olmayı başarmakla yükümlü olduğumuzu görürüz bir gün.
- Nerede başlar, nerede biter aşklar? Herkes biliyor, kimse söylemiyor!
- Sanki içindeki fırtınayı kusmak, bütün eski yaraları kanatmak ve bütün yollara düşmek istiyordu. Belki de camları kırmak! Çok istiyordu.
- Kaldı ki, bilmek, her zaman çözüm getirmez! Ve belki de, "ölmek bir sanattır her şey gibi, Eşsiz bir ustalıkla yapıyorum bu işi,"diyen kadın şair haklıdır.