- Birlikte geçirdiğimiz o güzel günlere ne olmuştu? Benim aklım hep o günlerdeydi. Ne olmuştu o günlere? Yaşanan şeyler ne olur Çetin, nerede durur? Hatırlamaya ve belleğe ilişkin eğretilemeler beni kesmiyor. Tozlu tavan arasına girmek, eski bir sandığı açmak, sararmış bir defterin sayfalarını çevirmek filan diyorum, beni kesmiyor. Geçmişimizle bağlantı kurmanın tek yolu hatırlamak mıdır? başka bir eylem yok mu, olamaz mı?
- "Yaşamak ilerlemek olamaz diye düşünüyor Cemil, ama geride bırakmak olabilir..."
-Sinek Isırıklarının Müellifi - "Evet, yolun sonunda iki adam, şiirin bile fayda etmediği çünkü şiir çaredir bir bakıma ölüme, özellikle de son dize ve her şeye çengel atan kafiye."
- "Matematikçiler düz basit bir çizgi çiziyorlar. çizginin bir ucuna (-) sonsuz bir ucuna (+) sonsuz yazıyorlar. bu bir sayı doğrusu. Matematiksel sonsuz. Her şey mümkün alıyor musun? Sonra bu sayı doğrusuna teğet bir çember çiziyorlar. Ardından çemberin tepe noktasıyla sayı doğrusunun üzerindeki rastgele bir noktayı birleştirerek , doğru üzerindeki her noktanın çember üzerinde tek bir noktaya karşılık geldiğini, benzer şekilde çember üzerindeki herhangi bir noktanın da sayı doğrusu üzerinde tek bir noktaya karşılık geldiğini gösteriyorlar. Matematikçiler sabırlıdır, birebir eşlemeye bayılırlar. Böylelikle sonsuz sayı doğrusunu sınırlı ve kapalı bir şekle yani bir çemberle eşleştirmiş oluyorlar. Cemal bunu gördüğünde müthiş seviniyor. Çünkü kapalı ve dairesel şeyleri seviyor. Sonsuzluğun ve hayatın dairesel olduğunu hiç hareket etmeden sonsuzluğa ulaşılabileceğini büyük sırrın bu olduğunu anlıyor." (Syf.124)
- "Yalnızlık mı? Milyarlarca insanın adı geçiyor bu bahiste!"
- Yalnızlık mı? Milyarlarca insanın adı geçiyor bu bahiste!
- Kadınlardan ne çok şey istiyoruz, diye düşünüyor Cemil. Bizi affetsinler, bize memelerini göstersinler ve ölümsüzlük versinler.
- Kendi dünyamdan çıktığımda basit cümlelerin öznesi oluyorum.
- Çocuksuz çiftlerin kibri, birbirlerinin üzerine kapanmaları ve yersiz taşkınlıkları...
- Cemil çayı koyarken beyaz porselen demliğin kapağının ve ucunun yıllar içinde çaydan karardığını fark etti. Böyle şeylere gözümüz takılıyor sonra da yaşamak kirlenmektir filan diyoruz. Basit gözlemlerden büyük sonuçlar çıkıyor, oysa çamaşır suyu diye bir şey var.