- Ben, terbiyeyi, terbiyesizlerden öğrendim. (Ebül'ald Ma'ari 973-1057)
- -Başarı kazanmanın yolu, çalışmak, hep çalışmak...
- Bir davranış fedakarlık olsun, bunu herkes bilsin, duysun diye yapıldı mı, o davranış fedakarlık olmaktan çıkıyor,
- Tarihte birçok büyük önemli kadınlar var. Acaba onlara -Erkek olmak ister misiniz? diye sorulsaydı, erkek olmak isterler miydi? Hiç sanmıyorum. İster kadın, ister erkek olalım, kendi kendimizden memnunsak, şanslıyız demektir.
- -Hayatta başarının en büyük şartı düzenli olmaktır,
- -Mizah, dünyamızı gülünç olmaktan kurtarır. TODOR DINOV
- Biz büyümüşler, kendi çocukluğumuzu unuturuz.
- Bir kez onu arayıp da bulamadıkça, bulduğun zaman da kavuşamayınca, Tülsü?ye tutkum daha çok artıyor. Öyle bir tutku ki, gittikçe harlanıp yalazlanıp beni yakıyor, içim köz, köz. Ona hiç kavuşamadan kendi yangınımdan kül olup tükeneceğimi biliyorum. Tülsü öyle iyi, öyle iyi ki. Neden iyi? Yanılıp da kendilerini Tülsü sanarak birlikte olduğum öteki kadınlar gibi benimle kavga etmedi, kavga fırsatları yaratmadı, benimle ilişkilerinde çıkarcılık gütmedi, ne versem daha da oburlaşan bir gözü doymaz değildi, seni seviyorum diye ne beni, ne de kendini kandırdı, hiç iki yüzlülük etmedi, hiçbir gizli hesabı olmadı.
- Hani yıldız barışması denilen, kan kaynaması denilen, iki insan arasındaki o tam bilinmeyen bağ. Birbirinin çekiciliğine kapılan böyle insanlar hep güler, gülümserler her şeyde gülünecek bir an bulur ya da gülünecek yanı bulunan şeylerden konuşurlar. Onlar da gülüyor, gülünecek sözler buluyorlardı.
- Simyacıyla geçirdiği o gün söylediği her söz doğruydu, her davranışı içtendi, her tutumu yürektendi. Sözlerinde, davranışlarında, tutumunda hiçbir sahtecilik, ikiyüzlülük yoktu. ?Senin Felsefe Taş?ın olurum,? dediğinde Simyacı? yı kandırmamıştı. ?Seni seviyorum,? dediğinde Simyacı? ya ?Ben de seni seviyorum,? demesi yalan değildi. ?Ayrılmak çok zor,? derken yüreği konuşmuştu. Terminalde ayrılırken eliyle öpücük göndermesi içinden gelmişti. Ne var ki yaşamın parçası o gün orda bitmiş, albümün sayfası çevrilmiş, ayrıldıktan sonra, yaşamın başka bir zaman parçası başlamıştı.