- Derler ki, soğuğun doğum yeri Erzurum'dur ama dünyaya yayıldığı yer Sivas'tır. - Kırk Yıl Önce
- İbo, kimseye anlatmayacağına söz verdiği için, bu olayı Sivas'ta bileyen yoktur. İbo'da bana bu olayı, aman kimseye söyleme sakın, diye anlattı ki, dünyada duyup bilmeyen kalmasın. - Kırk Yıl Önce
- Neden kimi sözcükleri söylemek ayıp ya da bayağı sayılır da, o sözcüklerin yerine, aynı anlamı veren yabancı yabancı sözcükler kullanılınca ayıp sayılmaz? Bunu hiç düşündünüz mü? Örneğin, sidik yerine Arapça idrar denilir; ikisi de aynı şey değil mi? "Çay çiş getirir." ya da "Çay çok işetir." denilmesi çok ayıp, ama "Çay diüretiktir." dersek ayıp olmuyor. Dildeki bu ikiyüzlülük beni çok sinirlendiriyor. Üstelik bu dil ikiyüzlülüğü gittikçe yayılıyor, yani bir anlama gittikçe sözde kibarlaşıyoruz. Çocukluğumda dona herkes don derdi ve don demek de ayıp sayılmazdı. Şimdilerde çok ayıp, Frenkçesi "Külot" dersek kibarlaşıyoruz. Don, kıçımızı kapadığı için mi ayıp sayılıyor? E peki, don kıçımızı örtüyor da külot neremizi örtüyor? - İğdiş Edilmiş İnsanlar Ülkesinde Ayıp Yeri Yerinde Kalmış Biri
- İnsanların ölmelerinde hiçbir olağanüstülük yoktur; çünkü her insan doğar, yaşar ve olur. Ne var ki, kimisi yaşar, kimisi yaşadığını sanarak olur, kimisi de yaşamadan olur.
- Sürte sürte bir oldum. Kısmetim bağlanmış demek. Kimse bana iş vermiyor, hiçbir yerde iş bulamıyorum. İnsan darda kaldı mı, en olmayacak şeyleri bile düşünüyor.
- Çocuklarımızı zorla dahi yapabilir miyiz? Aptal ederiz.
- Senelerdir Ali Beyin doğru oturup eğri konuşmaktan, politika hayatında, karaya ak, aka kara demekten sahiden tersi döndüğünü anladım.
- İşlerin bütün zorluğu, adını deliye çıkarana kadardır.
- Delilik, bir insanı tımarhaneye götürecek kadar değilse, en sağlam dokunulmazlıktır.
- İşlerin bütün zorluğu, adını deliye çıkarana kadar.