- Bana ne yaptın, Gezgin?
Suyundan hiç içemeyeceğim pınarı gösterdin,
Hiçbir zaman benim olmayacak,
biliyorum, o uzaktaki kadın,
ama ben onunum artık, sonsuza dek,
ve bir başkası daha olmayacak yaşamımda.
Gezgin, ne yaptın bana?
O uzak pınarın tadını duyurdun
Ama ben, hiçbir zaman, hiçbir zaman
Susuzluğumu gideremeyeceğim o pınardan. - Ben çocukluğumu anımsıyorum, ama çocukluğumun dünyasında her şey unuttu beni.
- Tanrı güzelliği size vermiş kontes,
Ama başkalarının gözleri için. - Doğru söyler bana açgözlü diyen
Bu uzaktan aşkı istediğim için
Başka hiçbir sevinç yok gözümde
Kavuşmaktan başka bu uzak aşka
Ama geri çeviriliyor her dilediğim,
Böyle dilemiş olmalı isim babam
Sevsin ama sevilmesin, demiş... - Ozan, yalnızca senin dizelerinin aynasında
Güzelim ben. - Oysa gerçekten deliyim ben, Gezgin; İsa efendimize and olsun, deliyim.
Bana ondan söz ettiğinden beri başka hiçbir şeye yer yok kafamda.
Gece, uykumda, o deniz gözlü tatlı yüz beliriyor ve bana gülümsüyor ve ben, işte o diyorum, hiç görmemiş olsam da yüzünü.
Sonra da yatağımda yakınıyorum sabah olduğunda, ne onu okşayabildiğim ne de gitmesini engelleyebildiğim için.
Delilik bu değil midir, Gezgin?
Üstelik onun, uzaklarda, haberi yok hiçbir şeyden! - Sevda sözcükleri gidip geliyor kıyılarımız arasında
Yaşamlarımız arasında bir müzik... - Jaufré: Ve uzanır mıyım senin yanına?
Clémence: Ve uzanırsın benim yanıma...
Jaufré: Ve yaslar mısın başını omzuma?
Clémence: Başım omuzunda... - Beni tanımamış bir adamın duluyum ben
Hiçbir zaman hiçbir erkek çukurlaştıramayacak yatağımı. - Burada mısın hâlâ, duyabiliyor musun duamı?
Şimdi sensin uzakta olan
Şimdi uzaktan aşk sensin
Efendim, Efendim, yüce Efendim, aşk sensin
Şimdi uzaktan aşk sensin...