- "Tebriz, öyle bir günde geçiştirilecek bir yer değil. Nasıl olur da buraya kadar geldikten sonra, Doğu'nun en büyük kapalıçarşısının labirentlerinde bir veya iki gün boyunca kaybolmadan Binbir Gece Masalları'nda sözü geçen Mavi Camii'nin harabelerini görmeden çekip gitmeyi düşünürsünüz? Günümüzde seyyahların hep acelesi var; telaş içinde, her ne pahasına olursa olsun diyerek geliyorlar, ama gelmek bir yolun sonuna varmak değil. İnsan her menzilde bir yere varır, her adımda gezegenimizin gizli kalmış bir yüzünü keşfedebilir, bunun için bakmak, istemek, inanmak, sevmek yeterli. "
- "Kök" sözcüğünü sevmem, imgesinden daha da az hoşlanırım. Kökler toprağa gömülür, çamurun içinde kıvrılıp bükülür, karanlıklarda dal budak salar; daha doğumundan başlayarak ağacı tutsak eder ve gözünü korkutarak beslerler: "Özgür kalırsan ölürsün!"
- Uzakta olduğunuzda ayrılığı lanetleyebilir ve buluşmanın yeterli olacağı düşüncesiyle yaşayabilirsiniz. Ama oraya bir gittiniz mi, gözleriniz açılır; uzaklık aşkı korumuştur ve uzaklığı ortadan kaldırdığınızda, aşkı da ortadan kaldırma tehlikesiyle karşı karşıya kalırsınız.
- Suya bak! Görmüyor musun nasıl da berrak ve güzel, ufuklara doğru koştuğunda; ve nasıl yapış yapış oluyor bir yerde durup kokuştuğunda!
- Hep iki yüzümüz var bizim; biri atalarımızı, biri Batı'yı taklit etmek için.
- İnsanoğlu bu şaşkınlığından ne zaman vazgeçer? Ne zaman uyanır? Bilgelik yolunu ne zaman bulur? Gözün akı, aynı gözkapağının altında, gözün karasıyla yaşamayı reddederse, düşünebiliyor musunuz, neler olur?
- Yoklukları sırasında acı çektiğimizi söyleme onlara, çünkü uzakta olmak onlar için ölüm anlamına gelir.
- Herşeyin boş ve yüzeysel olduğu bir ülkede, defterler ve mürekkep hokkaları arasında geçirdiğim bunca yılı düşündükçe üzülüyorum!
- -Ben,mahşer gününün dehşetinden başka iman,secdeden başka namaz tanımayanlardan değilim.Ben nasıl mı namaz kılarım?Bir gülü seyrederim,yıldızları sayarım yaratılışın güzelliğini,onun düzenindeki kusursuzluk karşısında büyülenirim,Rabbim'in en güzel eseri olan insanın,onun bilgiye aç beyninin ,aşka aç gönlünün,uyanmış veya tatmin edilmiş tüm duygularının karşısında hayranlığa kapılırım.
- S-41 -" Denizden komşu,hükümdardan dost olmaz " özdeyişini unuttun mu yoksa?