AMIN MAALOUF, Yazar, FR-2009, TR-2009, YapıKredi Yayın, Çeviri: Orçun Türkay, 215 sf.
http://www.kitabinomurgasi.com/2013/09/amin-maalouf-civisi-cikmis-dunya.html
-MEŞRUİYET toplumsal yaşamın vazgeçilmezlerindendir ve kamusal vicdanın tatminini gerektirir. PARANIN BEDENSEL-ZİHİNSEL-TOPLUMSAL ETKİNLİKLERDEN UZAKLAŞMASI, giderek para sahiplerinin meşruiyetlerini tartışmalı hale sokmaktadır.
Liyakate dayanmayan bu sistemde bugünün genci için, KAÇAKÇI olmak yerine PROFESÖR olmayı seçmesi için bir neden yoktur. Üretimden çok para oyunları üzerine işleyen pazarda EKONOMİSTLER, hiç sıkıntı duymaksızın, her sabah, daha dün tedavi ettikleri hasta gitmiş de başkası gelmiş gibi birbirinin devamı olan ekonomik tablolara sürekli farklı tedaviler (?) öne sürmektedir.
Tek uçlu ve ilk olan bu küresel iktidar sistemi, ACIYA DUYARSIZ DOĞAN ÇOCUK gibi hareket etmektedir.
-Dünya nüfusunun %5'ini oluşturan ABD'nin, %95 dünyalıdan çok daha fazla belirleyici olduğu bir siyasi sistemde ciddi bir sorun var demektir.
Ulusların "kutsal bencilliğinin" tek sınırı, tüm sistemin çökmesinin önlenmesi mecburiyetidir. ÇEŞİTLİ insan uygarlıklarının İNSANLIĞIN TEK UYGARLIĞININ DEVAMI olduğu unutulmadan ortaklaşmanın yolları yaratılmalıdır.
-Batının dışlayıcı yaklaşımları, orta-doğuya yapılan askeri müdahaler, batıyı referans alma baskısı, yakın dönemde gurur vesilesi başarıların olmaması, İslami geçmişe sarılınmasına ve radikalizme yol açmıştır. Bunun yansıması ise batıda da yükselen dinsel ve milliyetçi ayrımcılıktır.
-ANINDA internet-telefon ve mobilite ile küreselleşen dünyada, bir yandan da aynı zemin üzerinde talihsiz bir şekilde küresel CEMAATLER gelişmektedir.
Küresel bir soruna dönüşmekte olan cemaatçilik, geleceği riske sokabilecek bir tavırdır.
-"Beşikten mezara BİLİM öğrenin; bilim Çin'de olsa bile gidin alın; ALİMİN MÜREKKEBİ ile ŞEHİDİN KANI tartıldığında alimin mürekkebi ağır çeker" diyen Hz.Muhammed'e ve "Dünya ÖĞRENEN ÇOCUKLARIN NEFESİ ile ayakta kalacaktır" diyen Talmud'a kulak vermeliyiz.
-DİNSEL aidiyetler TEKELCİLİĞE, DİLSEL-KÜLTÜREL aidiyetler ise ÇOĞULCULUĞA açılır ve isteyen herkes birçok dili ve kültürü paylaşabilir.
-Kendimizi AYRI gördüğümüz her durumda, "BİZİM DE ÖTEKİLER İÇİN ÖTEKİ DURUMUNDA OLDUĞUMUZU" unutmamalıyız;
"GÖÇMEN RUHUNDA" ve "ÇOK AİDİYETLİ" olmalıyız.