- Anlamıyorsun değil mi ? Kolay değil, çünkü bildiğimiz ne varsa değişiyor.Tanrı değişmez diyorlar ya, külliyen yanlış.Değişir.Onun hikmetinden sual olunmaz, ama bu kadar çok değiştiği için anlamakta güçlük çekiyoruz.Bildiklerimiz, bilinmeze dönüşüyor, yanlışar doğruya, sevaplar günaha, helaller harama, yalanlar gerçeğe.Böylece ulaşılmaz oluyor o yüce varlık, büyük sırrını işte böyle koruyor. (161)
- Tanrı rahman olduğu kadar, 'kahkar'dır.Kuşku yok ki, yeri geldiğinde kimse ondan daha acımasız olamaz. (205)
- Aşk dünyanın en güzel mazeretiydi.
- ''Hayat, yaşadıklarımızdan çok hayal ettiklerimiz değil mi zaten?'
- ....Önce bir ses duydum;kınından sıyrılan bir bıçak,zehrini kusan bir engereğin tıslaması,yırtılan tenin yumuşak yankısı.Baktım,şimdi Alaeddin duruyordu karşımda.Gülümsemeye çalıştım,bırakmadılar;bakışlarımla anlatmak istedim,fırsat vermediler.Aynı anda yedi kez parladı yedi bıçak dolunayın ışığında.Aynı anda tam yedi kez sarsıldım.Yedi kez açıldı bedenimde yedi ateş çiçeği.Sonra yedi ateş çiçeğinde usulca gökyüzüne yükselen kendi ruhum.Sonra taşa damlayan kan.Sonra gökyüzünde dolunay,bahçede toprak kokusu,ürkütücü bir serinliğin içinde yüzen ağaçlar,katmerlenen kış gülleri,tazelenen nergisler,bedenimi parçalayan yedi kişi.Yedi öfkeli yürek,nefret tarafından ele geçirilmiş yedi akıl,yedi keskin bıçak.Ne yaptıklarının farkında bile olmayan yedi zavallı adem.Ve sonra taştaki kan ; canlı cansız ne kadar mahluk varsa hepsini içine alarak koyulaşan o bir damla kan.
- Ve aşıkların yol, kanunu, ahlakı yoktur.Onların tek yolu vardır: Aşk.Onların tek yasası vardır: Aşk.Onların tek ahlakı vardır: Aşk.Onlar sadece aşkın diliyle konuşurlar, ilim ve aklın dili, aşkın bu renkli dilinin yanında sönmüş bir ateş gibi cansız kalır. (308)
- İnsanların duyguları değişir.Hiç ummadığımız bir anda başka birine aşık olabiliriz.Önemli olan tek başına ayakta durabilmeyi başarmak.Tek başına ayakta durabilmek kısmında ise galiba kadınların yaşı ilerleyince çocuk meselesi önemli bir rol oynuyor. (301)
- Elbette hayırlı bir işti yaptıkları, ama asıl marifet inancın için iyi olmak kadar, kötü olmayı da başarabilmekte.İblis gibi lanatlenmeyi göze alabilmekte.Sadece senin bildiğin hakikatin ağır yükünü tek başına taşıyabilmekte.Bütün dünya seni hain bilirken, kadim sırrınla yapayalnız kalabilmekte.Yahuda bunu yapmıştı işte.Kutsal yazgının yerine gelmesi için sadece bedenini değil, ruhunu da kurban olarak sunmuştu İsa Peygamber'in ayaklarının dibine. (308)
- Ve aşıkların yol, kanunu, ahlakı yoktur.Onların tek yolu vardır: Aşk.Onların tek yasası vardır: Aşk.Onların tek ahlakı vardır: Aşk.Onlar sadece aşkın diliyle konuşurlar, ilim ve aklın dili, aşkın bu renkli dilinin yanında sönmüş bir ateş gibi cansız kalır. (308)
- "Var" dedi kesin bir ifadeyle. "Kötülüğün olmadığı bir yerde iyiliğin değeri bilinmez.Ve ne varsa hepsi içimizde.Celaleddin şu sözlerle anlatır bu hali. 'Bazen melekler kıskanır masumiyetimizi / Bazen kötülüğümüzü görür de kaçacak yer arar şeytan.' Hayat şekle sokulamaz; nefes hapsedilemez, istek bağlanamaz, nefs hiç bir zaman tümüyle öldürülemez.İyi mi yararlıdır, yoksa kötü mü, her zaman bilinemez.Gün gelir bir kötülük, bin iyilikten daha faydalı olur." (309)