- Ölüm de tıpkı evlilik gibi, doğum gibi yaşamımızı tümüyle değiştiren, hayatın anlamını bir kez daha düşünmeye çağıran olaylardan biridir. Hele bu ölüm, cinayet sonucunda gerçekleşmişse insanın kendisine şunu sorması kaçınılmazdır: Neden? Katilin kurbanı hangi sebeple öldürdüğü değildir sadece merak edilen? Bir insanın başka bir insanı öldürmesi, öldürebilmesidir daha çok.
- Evet, ruhun yarası hiçbir zaman tam olarak kapanmıyor. Beden daha çabuk onarıyor kendini. Kalbin attığı sürece vücut iyileşebilir. Oysa ruhun bir kez darbe aldı mı, o yara dikiş tutmuyor. Sonuna kadar kendi kendine kanamayı sürdürüyor. Ama öte yandan, hayat da devam ediyor. Ben yeniden başlayamam sanırdım. Başka bir kadın olmaz, başka birini sevemem sanırdım. Oluyormuş.
- "Kentin alanlarını boğazladığım insanların cesetleriyle doldurdum. Kenti ve evleri yaktım yıktım; temelinden çatısına kadar parçaladım. Tuğla ve kerpiçten tapınak kulelerini, tapınakları ve tanrıları yerle bir ettim. Fırat'tan kentin ortasına kanallar kazdırıp kente sular akıttım. Gelecekte kentin, tapınakların, tanrıların yerlerini hiç kimsenin bulmaması için suda boğdum..."
Asur Kralı Sanherib'in yazdırdığı bir tabletten. - Ey bu tabletlerin inatçı okuru. Sana ilk gençliğimin en büyük utancını , en coşkulu sevincini anlatacağım. Sana kendi bedeninin oyununa gelen bir delikanlının düştüğü acımasız aşk tuzağını, sana ölümcül bir tutkunun nasıl filizlendiğini anlatacağım.
- Cesaretin en büyük düşmanı zekadır, soğukkanlılığınki ise hırs. Bunlar ateş ve buz gibidirler. Birbirlerini yok ederler. Çok cesur adamlar gördüm, ama inan bana hiçbiri yeterince akıllı değildi. Akıllıların çoğu ise cesaretin aptallık olduğunu düşünüyordu. Çevremde pek çok hırslı insan vardı, ama hemen hepsi, onları isteklerine ulaştıracak olan asıl özellikten sabırdan, serinkanlılıktan yoksundurlar. Serinkalı olanlar ise hırslı olamayacak kadar uyuşuk ve tembeldiler.
- Umudun yaşamı güzelleştirdiğini söylerler, yalan. Umut düş kırıklığı yaratmaktan, gereksiz yere acı çekmemizi sağlamaktan başka bir işe yaramaz, insana gereken yalnızca gerçektir. Basit, yalın ve kaba gerçek.
- Lakin bilmek öyle kolay iş değildir kızanım. Bilmek için bıkıp usanmadan çalışmak, susuz kalmış bir çiçek suyu nasıl emerse öyle iştahla öğrenmek gerekir.
- Hayat, yaşadıklarımızdan çok hayal ettiklerimiz değil mi zaten.
- İnsan ruhunun yarası dikiş tutmaz. Aynı zamanda ruhun yarası, bedeninkinden daha etkilidir; daha ıstırap verici. Bu acı o kadar güçlüdür ki, insan başka dünyalara dönüp bakamaz bile. İstese bile yapamaz bunu.
- fke geçiciydi taht kalıcı. Öfke, altın tahtı, hükümdara mezar yapardı, doğru siyaset, akıllı padişahın adını tarihe altın harflerle yazdırırd