- Zenginlik deniz suyu gibidir: içtikçe susuzluğumuz artar. Sonunda biz mallara değil - onlar bize sahip olur.
- Başkalarının fikirleri her an değişebilen bir hayaldir. Fikirler pamuk ipliğine bağlıdır ve insanı başkalarının ne düşündüğüne ya da daha kötüsü ne düşünüyormuş gibi göründüklerine köle eder- çünkü gerçekte ne düşündüklerini asla bilemeyiz.
- "Sizin için çok üzülüyorum. Bazen Tanrı, gündelik ritüellerim, inançlarım olmasa yaşayamam diye düşünüyorum."
"Ben de bazen," dedim sabrım iyice taşmış bir şekilde, "hayatımı inanılmaz bir inanca adamak zorunda kalsam ve günümü 613 kuralı yerine getirerek ve insanların övgüsüne düşkün bir Tanrıyı överek geçirsem kendimi asardım diye düşünüyorum!" - Gördüğümüz şeyler görelidir, bildiğimiz şeyler de. Yaşadığımız şeyleri biz icat ederiz. Dolayısıyla icat ettiğimiz şeyi yok edebiliriz.
- Zaman durdurulamaz: Bu bizim sırtımızdaki en büyük yük. En büyük mücadelemiz de bu yüke rağmen yaşayabilmek.
- Belki de bizler birbirimizin gerçeğini göremeyen ve aynı acıları paylaşan insanlarız.
- Ben ümitsizliği tedavi edemem Doktor Breuer. Onu incelerim. Ümitsizlik, özfarkındalık uğruna ödenen bir bedeldir. Yaşama derinlere inerek bakacak olursanız, ümitsizlikle her zaman karşılaşırsınız.
- Freud kollarını kaldırdı. 'Bu noktadan itibaren bir uzmana ihtiyacımız var. Rüya teorimin sınırlarına geldim. Bir zamanlar görülen rüya, düşleyenin yaşamındaki değişiklikleri yansıtacak şekilde değişir mi? Müthiş bir soru! Üstelik, neden yıllar, metre olarak görülüyor? Beynimizin içinde yaşayan küçük rüya işçisi neden gerçeği saklamak için bu kadar zahmete katlanıyor? Benim tahminim, rüyanın kırk bir metre olarak değişmeyeceği. O rüya işçisi, senin her yeni yaşında metrede değişiklik yapmanın çok açık seçik bir şey olmasından, bu tür bir şeyin rüyanın gizini ele vermesinden korkacaktır bence.'
- Herşeyden önce hipnoza eğilimli biri değilim: Bilinçdışı yaşadığım hiç bir şey olmadı. Bu önemli, Çünkü histerinin, kişinin tamamen sapmış bir bilinç durumunda yaşadığı travmatik bir olaydan kaynaklandığına inanıyorum. Çünkü travmatik hafıza ve aşırı korteks uyarımı değişik ruh hallerinde rastlanan bir şeydir, bu nedenle de günlük yaşam sırasında 'ele alınamaz' ya da yok edilemezler.
- Sizce, zihnimizin sınırları içinde, yüksek duvarlarla örülmüş bağımsız zihin krallıkları mı var?