- ölmek üzere olan hastalarla terapi yapıyorsan,kendi kendinin değişik parçalarıyla ilişki kurabiliyorsun,önceliklerini yeniden sıralıyor,ufak tefek şeyleri dert etmemeyi öğreniyorsun.
sonra hayatımla ilgili olarak daha olumlu bir hissiyat içerisinde oluyorum - Sırf bakmayı ihmal ettiği için yaşamında neler kaçırdığını düşündü. Yoksa bakmış da görememiş miydi? Dün, Murano Adası'nda tek başına bir saat kadar dolaştıktan sonra şöyle bir düşündüğünde hiç bir şey görmediğinin ayırdına varmıştı.
- ...bu kitapları okumayı düşünüyordum. Ah, şu entelektüellerin üç milimetrelik iris aralığından beynin içine tüm bu bilgileri aktarmak için sarf ettikleri bitip tükenmeyen çabalar.
- Birden doğrlulup çevreme baktığımda kimsenin yanımda olmadığını, bana eşlik eden tek şeyin zaman olduğunu görüyorum...
- İnsan dostunu düşmanından daha zor affediyor.
- Hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendisine hizmettir, bütün sevgisi kendisini sevmesindendir.
- Hala sorumdan kaçıyorsunuz Josef. Kendi yaşamınızı tam anlamıyla yaşadınız mı? Yoksa yaşam mı sizi yaşadı? Siz mi seçtiniz? Yoksa o mu sizi seçti? Sevdiniz mi? Yoksa pişman mı oldunuz? Yaşamınızı tamamlayıp tamamlayamadığınızı sorarken anlatmak istediğim buydu. Yoksa boşa mı harcadınız?
Bu soruların cevabını zaten biliyorsunuz! Hayır, ben seçmedim! Hayır, istediğim yaşamı yaşamadım! Benim için yazılmış yaşamı yaşadım. Ben, gerçek ben, bir mahkûm gibi bu yaşama kapatıldım!
İşte bu Josef, eminim, duyduğun korkunun gerçek kaynağı işte bu. Duyduğun o baskının nedeninin ise göğsünde patlamak üzere olan yaşanmamış bir yaşam olduğunu biliyorsun. Kalbinse her atışıyla seni sona yaklaştırıyor. Zaman sonsuza dek doymayacak kadar açgözlüdür. Durmadan yer, yutar; ama geri verdiği hiçbir şey yoktur. - Artık umut vaat etmek diye bir şey olmadığını biliyorum, o tükendi, gitti!
- "Bir yaratıcı olmaya ve yeni yaratıcılar meydana getirmeye hazır değilsen çocuk yapma."
- "Bu kadar kendine acıma yeter. Sızlananlara ne diyeceğini biliyordu; bakışlarınızı dışarı çevirmenin bir yolunu bulun, kendinizin dışına çıkın. Evet yol buydu - bu pisliği altına çevirmenin bir yolunu bul."