- Havaya atılan bir taş, bir anlığına duraksar ve sonra yere düşer. Ve bir insan, son ıstırabın ardından son nefesini alabildiğine ve ölebildiğine sevinir. Sayfa 77.
- Ve hiçlikten büyüklüğe giden yol aynen şudur: gramlığını unut ve bir tonun milyonda biri olduğunu hisset. Sayfa 123.
- Alçak gönüllülük erdem, gurursa kusurdur. "Biz" tanrıdan, "Ben" şeytandan gelir. - Sayfa 135
- Duyarlı değilim: hastayım ben. Bir ruhum var, bir mikrobum ben! Ama çiçek açmak bir hastalık değil midir? Filiz, yarılarak açıldığında canı yanmaz mı? - Sayfa 138
- Herkes, içinde yalnızca kalbiyle birlikte söküldüğünde dinecek büyüklükte bir acı mı taşır? - Sayfa 218
- Burada yalnız başıma dikilmemden size ne? Başkalarının benim yerime istemelerini istemiyorsam size ne? İstemeyi kendime istiyorsam, imkansızı istiyorsam size ne? - Sayfa 220
- Etrafınıza, her şeye, sanki yaratılışın yedinci günündeki mitolojik bir tanrıymışsınız gibi öyle huşuyla bakıyordunuz ki... Herhalde beni de kendinizin, sadece kendinizin yarattığına inanıyordunuz.
- Sevgili O... dili, nasıl demeli, doğru hıza ayarlanmamıştı. Dilin sbd'si (saniye başına devinim) daima düşüncenin sbd'sinden azıcık yavaş kalmalı ve aksi durum asla olmamalıdır.
- Hükümet (veya insanlık) idam cezasına izin vermiyor ama milyonlarca kişinin her gün yavaş yavaş öldürülmesine göz yumuyor. Bir insanı öldürmek -yani yaşamından 50 yıl almak- suç ama tüm insanların yaşamlarından 50.000.000 yılı çekip almak suç değil!
- Birinin sizi dikkatle izlemesi, sizi en ufak hatayı yapmaktan, en ufak yanlış adımı atmaktan kibarca koruması hoştur.