- ... insan bazen ayaktayken ve yönünü değiştirmeden de gerçek gökyüzünü seyredebiliyor.
- Kaçmak arzusuydu bu, kendisine itiraf ettiği şey: Uzaklara, yeniliklere, kurtulmaya, yüklerden sıyrılmaya, unutmaya duyduğu bu özlemdi. (18)
- İnsanlar bir sanat eserini niçin şöhrete eriştirdiklerini bilmezler. Sanat anlayışından yoksun, eserde bunca ilgiyi haklı gösterecek yüzlerce üstünlük bulduklarını düşünürler ama alkışın asıl nedeni, tartıya gelmeyen bir şeydir: yakınlık duygusu! (23)
- ...kader karşısında vakar; ıstırap karşısında kibarlık yalnız katlanma anlamına gelmez, o aktif bir başarı, olumlu bir zaferdir. (23)
- Fakat boş, bölünmemiş bir mekânda zaman duygusu da elimizden gider, ölçüsüzün içinde bocalarız. (32)
- Girgin, konuşkan bir adaminkine oranla içine kapanık, suskun birinin gözlem ve izlenimileri daha bulanık olmakla beraber daha derinlere işler; onun düşünceleri daha ağır, daha gariptir ve daima hüznün gölgesini taşır. Bir bakış, bir gülüş, bir fikir değiş-tokuşuyla kolayca geçiştirilecek imgeler, algılar onu aşırı derecede meşkul eder, suskunluğunda derinleşir, önem kazanır; bir olay, bir serüven, bir heyecan olurlar. Yalnızlık özgünlüğü, o cesurca ve yadırgatıcı güzelliği, şiiri yaratır. (40)
- Kusursuz uğruna didinen, mükemmelde dinlenmeye can atar; hiçlikse mükemmelin bir biçimi değil midir? (48)
- Gönlü bir baba muhabbetiyle, güzelliği, kendini feda edecek zekâda yaratanın, bizzat güzel olana karşı hissettiği o duyarlı yakınlıkla doluyor, heyecanlanıyordu. (51)
- Güzellik karşısında cesaretimizi kırıp havalardaki başımızı yere eğdiren, Tanrı'dır kuşkusuz... (69)
- Çünkü insan insanı, hakkında bir yargıda bulunamadığı sürece sever, yüceltir; özlem, eksik tanımanın bir sonucudur. (72)