- Bütün yaşama cesaretimi ölülerden alıyorum. Anlatılanlarında yaşadığım ölülerden. Bu kahrolası dünyayı, yaşanır bir dünyaya dönüştürmeyi başarmış ölülerden. Dünyanın ihtiyacı olan ,her olguyu vermiş,söylemiş,yazmış ölülerden
- İnsan çoğu kez her şeyin son bulduğu duygusuna kapılıyor,oysa yaşamın sonsuzluğunu algılayabilmek için bile yeterli değil bir insan ömrü.
- ?Ölüm düşüncesi izliyor beni. Gece gündüz kendimi öldürmeyi düşünüyorum. Bunun belli bir nedeni yok. Yaşansa da olur, yaşanmasa da. Bir kaygı yalnız. Beni, kendimi öldürmeye iten bir kaygı.?
- ?İçimdeki kıpırdanışları dinliyorum. Bir şeylere açılmak, bir yerlere koşmak, dünyayı kavramak istiyorum. Dünyanın bize yaşatılandan, öğretilenden daha başka olduğunu seziyorum.?
- "Yaşam yalnızca sokaklarda."
- Geceler çok erken gelir hastanelere. Ama bitmek bilmez. Gün doğmak bilmez.
- Derin bir uykuya düşmeye çabalıyorum... Olmuyor... Uzun sürüyor uykunun gelip, beni bana unutturması...
- ''İntihar düşüncesi peşimi bırakıyor. Çoğunluk gibi doğal ölümü bekleyeceğim.''
- Neden bunalımları çözümleyemiyoruz? Neden dost olmadan, erkek-kadın, karı-koca olmaya çabalıyoruz?
- Türkiye'de emekçi sınıfların mücadelesi, bu sınıf insanlarının kadın, erkek, çocuk yani tüm bireyleriyle bilinçlenip, belli bir kültür düzeyine erişmesi ile gerçekleşecektir, işte ancak bu gerçekleştiği an, kadının sorunlarına da çözümler bulunabilecektir. Burada da en büyük görev, gene aydın insana, aydın kadına düşmektedir. Bugünün çağdaş dünyasında bilinçsiz bir kurtuluş yoktur. Bilinçsizce sınıf atlamak, insana hiçbir çözüm getirmez. İnsan, hem toplumsal yaşamı, hem iş hayatı, hem kendi iç dünyası hem özyaşamı için bilinçlenmek zorundadır. Hiçbir toplumsal sınıfın insanı, bilinçsiz ve kendi sınıfından soyutlanarak (yani ayrılarak), sınıf atlamaya çabalayıp bir çözüme ulaşamaz. Para ve maddeye bağlanıp dün ya da "kendi paçasını kurtarmak" terimi, artık çağdaş dünya insanı için geçerli değildir. Ve özellikle o insan, Türkiye gibi bir ülkenin insanı ise.